
Esas No: 2020/5295
Karar No: 2021/4189
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay 8. Daire 2020/5295 Esas 2021/4189 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5295
Karar No : 2021/4189
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Bölge Planlama Anabilim Dalı'nda araştırma görevlisi olarak görev yapmakta iken 2547 Sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca araştırma yapmak üzere yurtdışında görevlendirilmesinden kaynaklanan mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılması ve 274.284,00 TL mecburi hizmet borcuna ilişkin işlemin geri alınması için yapılan başvuru üzerine, zorunlu hizmet yükümlülüğünün devam ettiği ve mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle 274.284,00-TL'nin ödeme planında belirtilen süre içerisinde kurum hesabına yatırması, aksi halde Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tahsil edileceğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Genel Sekreterlik işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… kararında; davacının zorunlu hizmet yükümlülüğünün devam ettiği ve yüklenme ve kefalet senedindeki mecburi hizmet taahhüdünü yerine getirmemesinden ötürü 274.284,00 TL mecburi hizmet borcu olduğu ve anılan borcun belirtilen süre içerisinde kurum hesabına yatırması, aksi halde yasal hükümlere işlem yapılacağına ilişkin bildirim işleminin idari davaya konu edilebilecek kesin ve icrai nitelikteki bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 11 Eylül 2014 Tarihli ve 29116 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 Sayılı 'İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un 144. maddesi altında yer alan Geçici 1. maddesi gereğince buna yönelik cezai şartın uygulama imkânı ortadan kaldırılmış olduğu, bundan faydalanmak için 23.10.2014 tarihli dilekçe ile davalı Üniversiteye başvuruda bulunduğu, uyuşmazlığın çözümünde 657 Sayılı Yasa'nın yurtdışı eğitim masraflarının tahsilini düzenleyen 79. maddesinin uygulanması gerektiği, Yasa'nın 79. maddesinde, yurtdışından döndükten ve göreve başladıktan sonra istifa nedeniyle görevden ayrılanların yurt içi aylıklarının yapılmayan hizmete isabet eden kısmının iki katı oranında geri alınacağı yolunda bir hüküm yer almadığı gibi bu dönemde alınan yurt içi aylıklarının tahsili de hukuken olanaklı olmadığı, dava konusu işlemin dayanağı Taahhüt Senedinde de 657 Sayılı Yasada mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden istifa etmek suretiyle ayrılanların yurt içi aylıklarının tahsil edileceği yönünde bir düzenlemenin yer almadığı, 659 sayılı Kanunun gerek 34. maddesin, gerekse bu maddenin yürürlüğü girdiği tarihten sonra, 549 sıra nolu Genel Tebliğ ekindeki örneğe uygun olarak düzenlenen taahhüt senetlerinde, yurt dışında döviz olarak yapılan ödemelerin taksitle geri alınması halinde faiz öngörülmediğinden, mecburi hizmet yükümlülüğünden doğan borçların hesabında faizin dikkate alınmaması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Bölge Planlama Anabilim Dalı'nda araştırma görevlisi olarak görev yapmakta iken 2547 Sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca araştırma yapmak üzere yurtdışında görevlendirilmesinden kaynaklanan mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılması ve 274.284,00 TL mecburi hizmet borcuna ilişkin işlemin geri alınması için yapılan başvuru üzerine, zorunlu hizmet yükümlülüğünün devam ettiği ve mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle 274.284,00-TL'nin ödeme planında belirtilen süre içerisinde kurum hesabına yatırması, aksi halde Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tahsil edileceğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Genel Sekreterlik işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ''Yurt içinde ve yurt dışında görevlendirme'' başlıklı 39. maddesinde, "...Öğretim elemanları birinci fıkrada ve bu Kanunun 33 üncü maddesinde sayılan yurt dışına gönderilme halleri dışında mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak için Cumhurbaşkanınca üniversiteler itibariyle bir yılı geçmeyecek şekilde her yıl belirlenecek kontenjan ve süreler dahilinde yurt dışına gönderilebilecekleri gibi aynı amaçlarla dış burslara dayanılarak da gönderilebilirler. Belirlenen kontenjanların üniversiteye bağlı birimler arasında dağıtımı üniversite yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı,gönderilme ise ilgili yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı ile olur. Zorunlu hallerde yurt dışında kalma süresi ilgili yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı ile yarısına kadar uzatılabilir. Bunlar hak ve yükümlülükleri bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aynı amaçla yurt dışına gönderilenlerin tabi oldukları hükümlere tabi olurlar. Ancak, bunlara yapılacak ödemenin miktarı Devlet memurlarına yapılacak ödemeyi geçmemek üzere üniversite yönetim kurulunca daha düşük olarak tespit edilebilir. Öğretim elemanlarından kendilerine yurt dışı kuruluşlarınca burs veya ücret sağlananlar,görev yapacakları sürece Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği esaslara göre üniversite yönetim kurulunun kararı ile aylıklı veya aylıksız izinli de sayılabilirler.'' hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Bilgilerini artırmak üzere dış memleketlere gönderilme" başlıklı 78. maddesinde; "Mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere: a) Kurumlarınca açılacak seçme veya yarışma sınavlarında başarı gösterenlere, b) Dış burslara dayanılarak gönderilenlere, iki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebilir. Gerekirse bu süre en çok bir kat uzatılabilir." hükmüne, ''Yurtdışı Eğitim Masraflarının Tahsili'' başlıklı Ek 34. maddesinde ise, ''İlgili kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlüdürler. Bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış "Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi" alınır.'' hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle dava konusu işleme dayanak oluşturan ve davalı üniversite ile davacı arasında 20.09.2006 tarihinde imzalanan taahhüt ve kefalet senedinin hukuki niteliğinin ve bu kapsamda taahhüt ve kefalet senedine ilişkin uyuşmazlıkta görevli yargı yerinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Davaya konu taahhüt ve kefalet senedinin hukuki dayanağını; yurt dışına eğitim amacıyla gönderilecekler veya araştırma için görevlendirilecekler için 2547 sayılı Kanun'un 39. maddesi oluşturmaktadır.
Araştırma görevliliği kadrosu, öğretim üyeliğinin kaynağını oluşturduğundan, araştırma görevlisi kadrosunda görev yapanların yüksek lisans ve doktora eğitiminde başarılı olmaları zorunluluğu aranmıştır. Bu amaçla da, öğretim elemanı olarak yetiştirilmek üzere yurtdışında veya lisansüstü eğitim yapmak üzere bir başka üniversitede görevlendirilen araştırma görevlilerinin almış oldukları eğitimden kaynaklanan mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorunda bulunduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınması, anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile öngörülmüştür.
Söz konusu hükümler uyarınca üniversite ile araştırma görevlisi arasında, mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak amacıyla yurtdışında veya lisansüstü eğitim amacıyla bir başka üniversitede görevlendirilmeden önce imzalanan taahhüt ve kefalet senedinde, lisansüstü eğitimde başarısız olunması, eğitimin yarım bırakılması gibi durumlarda ilgilinin kadrosu ile ilişiğinin kesileceği ve yapılan tüm masrafların faiziyle birlikte tahsil edileceği belirtilmekte olup, ayrıca eğitim öğretimin tamamlanmasından belirli bir süre sonra araştırma görevlisinin kendi üniversitesine dönerek mecburi hizmette bulunacağı, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda da yine aynı şekilde yapılan masrafların faiziyle geri ödeneceği ilgili tarafından taahhüt edilmektedir.
2547 sayılı Kanunun 35. ve 39. maddeleri uyarınca, lisansüstü eğitim amacıyla bir başka üniversitede veya mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak amacıyla yurtdışında görevlendirilen araştırma görevlileri ile üniversiteler arasında imzalanan taahhüt ve kefalet senedinin hukuki niteliği konusunda zaman içinde yargı yerlerince farklı değerlendirmelerin yapıldığı görülmektedir.
Ancak, 2547 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca üniversite ile araştırma görevlisi arasında imzalanan taahhüt ve kefalet senedinin iptali istemiyle İdare Mahkemesi'ne açılan bir davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olumlu görev uyuşmazlığı çıkararak Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurması üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 09/04/2012 tarih ve E:2012/6, K:2012/66 sayılı kararıyla; taahhüt ve kefalet senedinin davacı ve kefilleri tarafından tek taraflı olarak imzalanarak idareye karşı taahhütte bulunulması karşısında, davacı tarafından senedin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başvurusunun kabul edilip, davalı üniversitenin görev itirazının reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Anılan kararda da vurgulandığı üzere, davacı ile davalı üniversite arasında imzalanmış olan dava konusu taahhüt ve kefalet senedinin özel hukuk alanında tesis edilmiş bir sözleşme olması nedeniyle, davacı tarafından imzalanan taahhüt ve kefalet senedinden kaynaklanan borçlandırma işleminin iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı yerlerine ait bulunmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlığın, taahhüt ve kefalet senedinin davacı ve kefilleri tarafından tek taraflı olarak imzalanarak idareye karşı taahhütte bulunulması ve bu taahhüt dolayısıyla taraflar arasında yüklenme ve kefalet senedinden kaynaklı bir alacak-borç ilişkisi doğduğu görülmekle, söz konusu uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda açılacak bir dava ile çözüme kavuşturulması gerekmekte olup, işbu davanın adli yargının görev alanında kaldığı gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmekte iken, davanın incelenmeksizin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 29/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.