22. Hukuk Dairesi 2014/25240 E. , 2015/29217 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, bakiye süreye ilişkin ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/III. maddesi uyarınca işverence feshedilmiş olup, davacı kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Esasen bu yön mahkemece de kabul edilerek, kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmış, ihbar tazminatı talebi ise reddedilmiştir. Ancak, davacının banka hesabına 25.11.2011 tarihinde yatırılan toplam 4.546,08 TL tutarındaki tazminat ödemesi, kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmemiştir. Söz konusu tutar, “kıdem ve ihbar ödemesi” açıklamasıyla hesaba yatırılmış ise de, yazılı fesih bildiriminde açıkça, iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/III. maddesi uyarınca feshedildiği belirtilmiş olup, davacının ihbar tazminatına hak kazanmadığı sabittir. Bu halde, ödeme açıklamasında yer alan “ihbar” ifadesinin sehven yazıldığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, 4.546,08 TL tutarındaki ödeme, hesaplanan kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmelidir.
3-Mahkemece, tanık anlatımlarına itibarla, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.
Davacının, davalı işverenin Libya Ülkesinde bulunan işyerinde konkasör operatörü olarak çalıştığı sabittir. Davalı vekili, söz konusu işyerinde yürütülen yol bakım ve onarım işinde, asfaltın etken maddesinin temininde yaşanan gecikmeler ve olumsuz hava koşulları (kum fırtınası ve benzeri) sebebiyle ayın bir kısım günlerinde çalışma yapılamadığını savunmuştur. Bu savunmaya ilişkin olarak, çalışma yapılamayan günlerin ihale makamına bildirildiğine dair bir kısım evraklar dosyaya sunulmuştur. Mahkemece, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarına yönelik taleplerin değerlendirilmesinde, söz konusu belgelerin üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, davacı tanığı da, hava şartları sebebiyle bazı günlerde çalışma yapılamadığını beyan etmiş olup, mahkemece bu beyan da dikkate alınmamıştır. Anılan sebeple, çalışma yapılamayan günleri gösterir işverenlikçe sunulan belgelere karşı davacı tarafın beyanları alınmalı, tanıklar yeniden dinlenilerek söz konusu belgelerde gösterilen çalışma yapılamayan günlere ilişkin ayrıntılı bilgi ve görgüleri sorulmalıdır. Neticeye göre dosya kapsamı birlikte nazara alınarak fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları yeniden değerlendirilmelidir.
Diğer taraftan, yurda giriş ve çıkış kayıtlarına göre, davacının Türkiye"de bulunduğu sürelerin fazla çalışma ve hafta tatili ücreti hesaplamasından dışlanması gerekli olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönün nazara alınmaması da hatalıdır.
4-Davacı işçinin, ücretini her ay yabancı para karşılığı üzerinden Türk Lirası olarak almak suretiyle çalıştığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları Amerikan Doları üzerinden hesaplanmış, hesaplanan toplam tutar dava tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilmiştir. Oysa ki, davacının ücretinin Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası olarak ödenmiş olması karşısında, her ay için ayrı ayrı olmak üzere ücretin ödenmesi gerekli tarihte geçerli döviz kuru esas alınarak, Türk Lirası olarak ödenmesi gereken tutar belirlenmeli ve buna göre hesaplama yapılmalıdır. Fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının yazılı şekilde hesaplanması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.