9. Hukuk Dairesi 2011/13557 E. , 2013/15421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek,kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı ve izin ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 01.05.1998 tarihinde işe başladığını, havlu bölümünde çalıştığını, etüt değerleri ile belirlenen ve tüm çalışanlarca gerçekleştirilen saatlik iş sayısında önemli ölçüde gerilemeye başladığını, görev yaptığı iş masasının başına geçmeksizin bir kenarda ayakta durmaya ve mesai saati sonuna kadar beklemeye başladığını,davacıya tavırlarının nedenlerinin sorulduğunu ancak herhangi bir gerekçe iletmediğini, bu hususta yazılı savunmasının istendiğini fakat savunma vermekten imtina ettiğini, amirlerinin uyarılarına rağmen görevini gereği gibi ve özenle ifa etmediğini, zaman zaman görevini hiç yapmamakta bilinçli olarak ısrar etmesi nedeni ile iş akdinin işveren tarafından İş Yasasının 25-2-h maddesi uyarınca haklı sebeple tazminatsız olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır.
İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır.
1475 sayılı Yasada işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih nedeni olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Yasa ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir.
İşveren tarafından fesih öncesinde, işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir.
İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
İşçiye yapılacak hatırlatmada/uyarıda, işçiye yapması istenen görev açık biçimde bildirilmeli ve işin tamamlanmasına yetecek bir süre öngörülmelidir. Bildirimde, görevin hatırlatılması yeterlidir. Görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca bildirilmesi gerekmez. Ancak, işveren tarafından işçiye bu yönde bir bildirim yapılmış ise, işçinin yeni bir eylemi gerçekleşmedikçe, önceki eylemlerine dayanılarak iş akdi feshedilemez.
İşçinin, verilen görevin bir kısmını yapmış olması halinde, bu davranışının nedenleri üzerinde durulmalı ve işverenin haklı fesih imkânının olup olmadığı, gerekirse uzman bilirkişilerce değerlendirilmelidir.
Çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş olması işverene haklı fesih imkânı vermez.
Somut olayda, 26/06/2008, 27/06/2008 ve 02/07/2008 tarihli yazılarda, davacının etüd değerleri ile belirlenmiş ve diğer işçiler tarafından gerçekleştirilen saatlik sayılarda gerilediği belirtilmiştir.
İşveren tarafından tanzim olunan 02/07/2008 tarihli fesih yazısında, uyarılara rağmen davacının işini gereği gibi yapmadığı, işine özen göstermediği ve işini gereği gibi yapmamakta ısrar ettiği belirtilmiş ve iş akdinin İş Kanunu"nun 25/II-h maddesi uyarınca feshedildiği davacıya bildirilmiştir.
Tanık beyanları, bilirkişi raporları, işveren tarafından tutulan ve yukarıda özetlenen tutanak içerikleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar işveren davacının eylemlerinin İş Kanunu"nun 25/II-h maddesinde belirtilen işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunmuşsa da davacının tutanaklarda yazılı eylemlerinin bu madde kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, tutanaklarda işçinin iş performansının düştüğüne yönelik tespitler bulunduğu, işçinin iş performansının düşmesinin işveren açısından geçerli bir fesih nedeni oluşturabileceği ancak bu durumun işverene haklı fesih imkanı vermeyeceği bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği gözetilmeden kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.