Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/18112
Karar No: 2013/15449
Karar Tarihi: 22.05.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/18112 Esas 2013/15449 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/18112 E.  ,  2013/15449 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, maaş alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, resmi tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve aile yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan ... Uluslararası Nakliyat İth. İhr. Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı grup firmalarında 2009 yılında tır şoförü olarak çalışmaya başladığını, maaşları zamanında ve tam olarak ödenmediğinden 17.02.2011 tarihinde işten ayrıldığını, maaşının net 1.350 TL olduğunu, ancak davalı tarafından düşük SSK primi ödenmesi için asgari ücret üzerinden gösterildiğini, asgari ücreti aşan kısımların üçüncü şahıslarca ödenmiş gibi gösterildiğini, maaşlar geciktirilerek ve parçalar halinde ödendiğinden, ücretlerin tam ödendiğinin dahi anlaşılmadığını iddia ederek, kıdem tazminatı, maaş, fazla mesai, hafta tatili, resmi tatil, yıllık izin ücreti ve aile yardımı ödeneği alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, zamanaşımı savunmasında bulunarak, davacının 23.05.2009 tarihinde müvekkili ... Uluslararası Nakliyat Şirketinde şoför olarak çalışmaya başladığını, diğer şirkette hiç çalışmadığını, şirketten ayrıldığı tarihteki aylık brüt ücretinin 1.100 TL olduğunu, ücret bordrolarından da anlaşılacağı üzere davacıya asgari ücret değil, brüt 1.100 TL maaş ödendiğini, tüm maaşının banka hesabına yatırıldığını, ücretin SSK’ya tam olarak bildirildiğini, davacının işinden istifasına ilişkin keşide ettiği 17.02.2011 tarihi itibariyle müvekkili şirketten herhangi bir ücret alacağının olmadığını, davacının ödenmeyen Aralık 2010, Ocak 2011 maaşlarının 17.02.2010 tarihinde davacının banka maaş hesabına ödendiğini, maaşlarının tamamını aldığı halde şirkete haksız ve mesnetsiz ihtarname göndererek iş akdini feshettiğini, ihtarname keşide tarihi itibariyle şirketten herhangi bir maaş alacağı olmadığını, feshin haksız ve mesnetsiz olduğuna dair beyan ve itirazları baki kalmak üzere İş Kanunu madde 34 ve 24 birlikte değerlendirildiğinde, davacının işten ayrıldığı yönünde noterden ihtarname keşide ettirdiği 17.02.2011 tarihi itibariyle iş kanunundaki Ocak 2011 maaşı açısından ücretin ödenme tarihinden itibaren 20 günlük sürenin geçmediğini, Aralık 2010 maaşı dikkate alındığında ise, İş Kanunu madde 26 gereği fesih yetkisinin 6 işgünü geçtikten sonra kullanılamayacağını, davacının istifa suretiyle ihbar önellerine uymadan iş akdini feshettiğini, şirkete brüt 2.000 TL ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini savunarak davanın reddine, mahkemece davacının herhangi bir alacağının varlığına karar verilmesi halinde 2.000 TL’nin takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalı Gürbüz İş Makinaları Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı alacağının tahsiline, ücret alacağı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, izin alacağı taleplerinin reddine, davalının ihbar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Davacı vekilinin süresinden sonra, katılma yoluyla yaptığı, harcı dahi yatırılmayan temyiz talebinin reddine,
    2-Davalı temyizine gelince;
    a)Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    b)Taraflar arasında davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarında uyuşmazlık vardır.
    Yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323 üncü, Avukatlık Kanunu’nun 169 uncu ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1 inci maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir.
    Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması, hukukun genel kurallarındandır.
    Konuya ilişkin 6100 sayılı Yasanın 329 uncu maddesinin birinci fıkrası bu ilkeye dayanmaktadır.
    Değinilen Yasanın 330 uncu maddesi uyarınca, vekâlet ücretine yönelik hüküm fıkrasının vekil adına değil, vekille temsil edilen taraf lehine kurulması gerekir.
    Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir.
    Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki taraflar ayrı ayrı vekâlet ücretinden sorumlu tutulacak, vekâlet ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır.
    Vekâlet ücretinin, Adalet Bakanlığı tarafından onaylanarak her yıl Aralık ayında Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan Avukatlık Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerekir.
    4667 sayılı Yasanın 77 nci maddesiyle değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde, tarifeye dayalı olarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücretinin avukata ait olacağı belirtilmiş, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3 üncü maddesinde de "Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek vekâlet ücreti ..." biçiminde anılan yasal hükme paralel bir düzenlemeye yer verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, gerek Avukatlık Yasası gerekse Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan düzenlemeler, hükmün kimlere yönelik olarak kurulacağına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükümlerini bertaraf edici nitelikte değildir. Aksine, hükmün ve ayrıntısı niteliğindeki yargılama giderlerinin ve yargılama giderlerine dahil bulunan vekâlet ücretinin davanın tarafları hakkında kurulması gerekir. Avukatlık Yasasındaki "vekâlet ücreti avukata aittir" biçimindeki düzenleme, hükmü kuran mahkemeye değil, vekil ile vekil edene yönelik bir kuraldır. Bu yorum ve varılan sonuç aynı maddedeki "bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez" biçimindeki kural ile de doğrulanmaktadır.
    Avukatlık (vekâlet) ücreti, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323/1-ç maddesinde açıkça belirtildiği üzere yargılama giderlerindendir. Bu itibarla, diğer yargılama giderleri gibi müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı fer’i haklardandır. Fer’i hakların sonuçlandırılması ve karara bağlanması, asıl hakkın sonuçlandırılmasına ve karar verilmesine bağlı olacaktır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesine göre, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunludur. Bu nedenle davaların birleştirilmesi durumunda, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekâlet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.
    Somut olayda davacı lehine hükmedilen miktar 3.680,11 TL olup, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 442,00 TL olması gerekirken 1.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma nedeni ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinde yer alan;
    “6- A.A.Ü.T. gereğince, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.200 TL vekalet ücretinin davalı ... Uluslararası Nak. İth. İhr. Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine,” cümlesi çıkarılarak yerine,
    “6- A.A.Ü.T. gereğince, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 442 TL vekalet ücretinin davalı ... Uluslararası Nak. İth. İhr. Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine,” yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi