
Esas No: 2015/26633
Karar No: 2015/29364
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/26633 Esas 2015/29364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde depo amiri olarak çalışırken davalı tarafça yazılı her hangi bir bildirimde bulunmaksızın 27.06.2014 tarihinde sözlü olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, fesihten sonra ihbar tazminatı banka hesabına ödendiğini, yapılan feshin her yünüyle usulsuz ve geçersiz olduğunu beyan ederek feshin geçersizliğine davacının işe iadesine kararın kesinleşmesine kadar geçen süre için 4 aylık ücret ve diğer haklarının ödenmesine, iade kararını uygulanmaması halende 8 aylık ücret tutarında tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili, şirket bünyesinde asgari ücret karşılığında depo sorumlusu olarak, çalışan davacının ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları sebebiyle haklı olarak iş sözleşmesinin fesh edilmesi nedeniyle, aleyhe davanın reddi istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, işçinin feshe konu eylemlerinin haklı neden ağırlığında olmasa bile iş yeri düzenini ve iş akışını olumsuz yönde etkilediği ve bununda fesih için geçerli neden oluşturduğu işverenden iş ilişkininin devamının beklenemeyeceği gözetilmeksizin davanın kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 180,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 20.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi