3. Hukuk Dairesi 2020/4083 E. , 2020/4440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Nevşehir İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğince yapılan 2014-2015 yılları yemek pişirme dağıtım ve sonrası hizmetler ihalesini aldığını, sözleşme imzalayarak işe başladığını hizmet sürecinde davalının yazılı ve sözlü talepleri sonucunda teslim edilen tavuk ve et miktarlarının şartnamedeki miktarlardan fazla olduğunu yine bu ana ürünlerin miktarına bağlı olarak domates biber salça vb. ürünlerin de fazlaca kullanıldığını, bunun bilirkişi marifetiyle belirlenebileceğini ileri sürerek şimdilik 35.000 TL nin temerrüt tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı, davanın reddini istemiştir
Mahkemece davalının taraf ehliyeti olmadığı gerekçesiyle verilen davanın reddine dair ilk kararın Yargıtay (kapatılan) 13.HD"nin 30/09/2016 tarih 2016/15122-17608 sayılı kararıyla bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının talebi üzerine davalıya taraflar arasındaki yemek pişirme dağıtım ve sonrasındaki işlere ilişkin hizmet alım sözleşmesinde öngörülen miktardan daha fazla ürün ile hizmet sağladığı iddiasıyla alacak talebinde bulunmaktadır.
Mahkemece verilen davanın reddi kararının gerekçesinde esas alınan bilirkişi raporunda davalıya teslim edilen et ve tavuk miktarlarını gösterir tutanakların dosya içinde bulunmadığı, davacının da hak edişlerini herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın imzaladığı, söz konusu tutanakların dosyaya ibrazı halinde ek rapor düzenlenebileceği ancak dosyanın mevcut haliyle davacının iddiasını ispata yeterli olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu bu haliyle hükme esas almaya elverişli değildir. Şöyle ki bilirkişilerce davalı idare tarafından dosyaya sunulan evraklar üzerinden inceleme yapılmış olup, bilirkişi raporu yalnızca teslim tutanaklarının olup olmadığına bakılarak düzenlenmiş, evraklar arasında bulunan idarenin eksik mal gönderildiğine dair ihtar yazıları, sözleşme ve şartnameye göre teslim edilmesi gereken ürün miktarlarına ve kararlaştırılan menüye göre değerlendirilmemiş bununla birlikte tutanaklar ibraz edilirse yeniden değerlendirme yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece eksik evrakların tamamlanması için herhangi bir işlem yapılmamıştır. Öte yandan davacı tarafın bilirkişi raporuna yönelik itirazları da değerlendirilmeye alınmamış bu yönde olumlu olumsuz bir ara karar dahi kurulmamıştır.
6100 sayılı HMK"nın 219. maddesi gereğince taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Tarafın belgeyi ibraz etmemesi halinde 220.madde hükmü uygulanır. Davacı taraf, dava dilekçesinde açıkça davalı tarafın tuttuğu tutanak, kayıt, ihtarname, yazışma evrakları ve diğer belgelere delil olarak dayandığını belirtmiştir. Bu nedenle idarece tutulan tutanakların ve idarece davacıya gönderilen yazı ve ihtarların ibraz edilen evraklar arasında olmaması nedeniyle bu eksiklikler tamamlatılmadan ya da belirtilen usul hükümleri uygulanmadan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi hatalıdır.
Şu durumda Mahkemece, davacının dayandığı ve tarafların ellerinde bulunan talep yazıları, ihtarlar, tutanaklar ve diğer eksik belgelerin sunulması için taraflara süre vermesi, evraklar tamamlandıktan sonra içinde kamu ihaleleri alanında uzman bir bilirkişinin de bulunduğu bir bilirkişi heyetinden davacının dayandığı delillerin tümü birlikte değerlendirilerek, sözleşmeye/ şartnameye göre teslim edilmesi gereken miktarın ne olduğu, idarenin ne kadar talep ettiği ya da idareye ne kadar teslim edildiği, buna göre davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve ne kadar olduğu konularında taraf ve mahkeme denetimine elverişli, açıklayıcı, ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor alınarak tarafların rapora itirazları da değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, (...) 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.