Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6228
Karar No: 2019/1386
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/6228 Esas 2019/1386 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, asıl ve birleştirilen davaların bedel isteğine ilişkin olduğunu belirtmiş ve davalının temyiz isteğinin süre yönünden reddine karar vermiştir. Temyiz süresi kanunen 15 gün olsa da, davalı vekilinin temyiz istemi 7 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra yapıldığından reddedilmiştir. Bunun sebebi ise kanunen temyiz isteğinin geç yapılması durumunda kararı veren mahkemenin temyiz isteğini reddetmesidir. Kararda belirtilen kanun maddesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 432/4-5 fıkralarıdır. Ayrıca, kararda Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 90.maddesi de referans gösterilerek, hakimlerin kanunen belirlenmiş süreleri artırıp eksiltme yetkisi olmadığı belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2016/6228 E.  ,  2019/1386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen temyiz isteğinin süre yönünden reddine ilişkin 07.11.2014 tarih 205-170 sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilen dava, bedel isteğine ilişkindir.
    Asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, asıl ve birleştirilen davada davalının vekiline .../... adresinde ve evrak memuruna teslim edilmek suretiyle 23.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiş; davalı vekili, karar tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle 19.09.2014 havale tarihli temyiz dilekçesiyle kararı temyiz etmiş; Mahkemece, 07.11.2014 tarihli ek karar ile davalının temyiz isteğinin süre yönünden reddine ve ek kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde temyiz edilebileceğine karar verilmiş; ek karar davalı vekiline 18.11.2014 tarihinde... adresine tebliğ edilmiş; davalı vekili de 18.11.2014 tarihinde tebellüğ ettiğini beyan ederek ek kararı 27.11.2014 tarihinde temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 432/4-5 fıkraları gereği temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, kararı veren mahkeme temyiz isteğinin reddine karar verir. Bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 90.maddesi gereği kanunda belirtilen istisna durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.
    Öyleyse, mahkemece temyiz isteğinin reddine ilişkin olarak verilen ek kararda temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi taraflara yeni bir hak vermez.
    Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin, 7 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra ek kararı temyizi süresinde değildir.
    Bu nedenlerle, (6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3.maddesi yollamasıyla) asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, davalı Hazineden harç ve para cezası alınmasına yer olmadığına,
    27.02.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    K A R Ş I O Y Y A Z I S I -

    Asıl ve birleştirilen davalar yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece her iki davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından 19.09.2014 tarihli dilekçe ile yapılan yapılan temyiz istemi, mahkemenin 07.10.2014 tarihli ek kararı ile "süreden" reddedilerek "15 gün" içinde ek kararın temyiz edilebileceği belirtilmiş, bu karar 18.11.2014 tarihinde kendisine tebliğ edilen davalı Hazine vekili, 27.11.2014 tarihli dilekçe ile ek kararı temyiz etmiş, sayın çoğunluk tarafından "HMUK"nun 432/4-5 maddesi gereğince temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararın yasal temyiz süresinin yedi gün olduğu, HMK"nun 90. maddesi gereğince kanuni sürelerin istisnalar dışında kanundaki sürelerin hakim tarafından artırılıp eksiltilemeyeceği, ek kararda temyiz süresinin onbeş gün gün olarak gösterilmesinin taraflara yeni bir hak vermeyeceği" gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık, davalı vekilinin ek kararı temyizinin süresinde olup olmadığına ilişkindir. Davalı Hazine vekili, temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı kanuni yedi günlük süre geçtikten sonra, fakat mahkeme kararında belirlenen onbeş günlük süre içerisinde temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi, " 1- Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici, 2nci maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki uygulanmasına devam olunur. 2- Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kununun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olnur. 3- Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir
    1086 sayılı HUMK"nun 432. maddesindeki düzenlemeye göre, asliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi tebliğ tarihinden itibaren onbeş gündür. Temyiz, kanuni süresi geçtikten sonra yapılırsa mahkemece temyiz isteminin reddine karar verir verilir ve bu ret kararına karşı tarafların temyiz süresi tebliğden itibaren yedi gündür.
    6100 sayılı HMK"nun 297/1-ç maddesinde, hükümde varsa kanun yolu ve süresinin de gösterileceği hususu düzenlenmiştir.
    Anayasa Mahkemesi 26.06.2014 günlü 2012/855 sayılı kararında; usul hükümlerine göre mahkeme kararlarının hüküm kısmında, kanun yolu ve süresinin belirtilmesi gerekliliğini, davada uygulanan yargılama usulü ile verilen karara karşı kanun yolları bakımından tarafların doğru bilgi sahibi olmalarını sağlayarak, tarafların kararlara karşı temyiz haklarını zamanında ve usulüne uyguın olarak kullanmalarına hizmet ettiği belirtilmiştir.
    Anayasa"nın 36/1. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş, tarafı olduğumuz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de, herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Anılan düzenlemeler gereği, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkının, adil yargılanma hakkı kapsamında olduğu tartışmasızdır.
    Uyuşmazlıkta uygulanacak kanun hükmünü tespit edip resen uygulayacak hakimin, bu çerçevede kanun yolunu ve süresini de taraflara doğru gösterme yükümlülüğü vardır. Kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi sonucu davanın taraflarının kanun yolu başvuru isteminin süreden reddedilmesi, hatanın tüm sonuçlarının davanın taraflarına yüklenmesi, adil yargılanma hakkı kapsamında adalete erişim hakkının sınırlandırılmasıdır.
    Bu gibi hallerde, usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması, mahkemenin kanun yolu ve süresini hatalı belirlemesi halinde, kararda belirtilen süreye uyularak yapılan kanun yolu başvurusunun, adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı kapsamında değerlendirilerek süresinde yapıldığının kabul edilmesi ve temyiz incelemesinin yapılması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi