3. Hukuk Dairesi 2020/4834 E. , 2020/4476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketten buğday tohumu aldığını, usulüne uygun olarak ekim yapmasına rağmen tohumun süresinde çıkmaması üzerine davalıya müracaat ettiğini, davalı şirket yetkililerinin sorunun tohumdan kaynaklanmadığını söylediklerini, bu kez Karataş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/32 D. iş sayılı dosyasında tespit yaptırdığını, buna göre fazlaya dair hakkı saklı kalmak üzere 25.190,50 TL zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmişse de, Dairemizin 26.01.2016 tarih ve 2014/43883 Esas - 2016/1483 Karar sayılı ilamı ile, "...1-Davacı, eldeki dava ile satın aldığı buğday tohumlarının ayıplı çıkması nedeniyle uğradığı zararının davalıdan tahsilini istemiş, Mahkemece davaya konu tohumların ayıplı olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eldeki dava açılmadan önce Karataş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/32 D.İş sayılı dosyasındaki rapor esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karataş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/32 D.İş sayılı dosyasında tespit işleminin davalının yokluğunda yapıldığı ve davalının tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Delil tespiti davalının yokluğunda yapıldığından ve bilirkişi raporunu davalının kabul etmemesi nedeniyle de davacının yaptırdığı tespitin davalı aleyhine delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
O halde mahkemece, davalının tespit işlemine yaptığı itiraz ile yargılama sırasında ileri sürdüğü savunması da değerlendirilmek suretiyle uzman bir bilirkişi veya heyetinden taraf, hakim ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve
yasaya aykırı olup bozma nedenidir..." gerekçesi ile bozulmuş, bu sefer de mahkemece bozma ilamına uyulup yeniden bilirkişi raporu alınarak davaya konu zararın tohumun yapısı ve özelliklerinin ayıplı olup olmamasından kaynaklandığının net olarak tespit edilemeyeceği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, delil tespit raporu ve aldırılan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu, çelişkinin giderilmediği açıktır. Bozma sonrası alınan 24.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda "ilk ve ek raporda belirtilen zarar durumu saptaması bilimsel verilerle desteklenmemiştir" denilerek teknik açıdan yetersiz rapor hazırlandığı şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, Ziraat Fakültesinin ilgili bölümünden konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden, delil tespiti ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderici, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 35,90 TL temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.