Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağını teşkil eden takip konusu bonoda, önce lehtar olarak M. K.’nın gösterildiği daha sonra onun adı çizilerek ........Ltd. Şti. isminin yazıldığı görülmektedir. Ancak bu düzeltmede keşideci borçlunun parafının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurma dilekçesinde, takip konusu olan bu senedin bu haliyle bono vasfında olmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesini istemektedir. TTK.nun 688/5. maddesi hükmü uyarınca bononun kime ve kimin emrine ödenecekse onun ad ve soyadının yazılmasının zorunlu olduğu yasaca belirlenmiştir. Takip konusu bonoda lehtar adı M. K.gösterilmiş daha sonra bu çizilerek lehtar olarak takip alacaklısı ....... Ltd. Şti.nin adı yazılmıştır. Ancak çizilen ismin üzerine keşideci borçlunun herhangi bir parafı bulunmamaktadır. Anılan senet bu hali ile kambiyo senedi vasfında değildir. Borçlunun borcu kabulü de bulunmadığına göre mahkemece İİK.nun 170/a maddesi uyarınca re’sen dahi takibin iptaline karar vermesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.