3. Hukuk Dairesi 2020/3195 E. , 2020/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden ... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı, Simav"da şehrin en işlek yerinde ve Simav Devlet Hastanesinin karşısında bulunan ve ... Eczanesi"nin sahibi ve işletmecisi olduğunu, davalı ..."ın ise, Simav"da bulunan ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, tarafların evli olduklarını, ancak Simav Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/160 Esas sayılı dosyası ile boşanma davalarının derdest olduğunu, davalı tarafın kendisinden Simav Noterliğinin 04/01/1990 tarih ve 0182 yevmiye numarası ile vekaletname aldığını, vekaletnameyi aldıktan sonra vekaletnamedeki yetkiler ile söz konusu ... Eczanesinin tüm ciro ve gelirlerini aldığını, bu durumu azil tarihi olan 03/06/2009 tarihine kadar sürdürdüğünü, tarafına ait ... Eczanesinin çok yoğun olarak çalıştığını ve bu suretle yüksek gelire sahip olduğunu, ... Eczanesinin Simav"da vergi rekortmeni olarak adını duyurmuş bir eczane olduğunu, bu durum ve konumda olan eczanenin aylık ortalama 20.000,00 TL kazanç elde ettiğini, davalının anılan süre içerisinde tüm bu kazançları elde ettiği halde vekalet görevini kötüye kullanarak kazançları kendisine teslim etmediğini, bu nedenlerden dolayı da azledildiğini, bu davadan önce Simav Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/395 Esas sayılı dosyası ile bu doğrultuda 50.000,00 TL’lik dava açılmış olduğunu, bu davadaki dava dilekçesinde 1.200.000,00 TL bedel ifade edildiği için kendilerinin şimdilik bu davada 1.150.000,00 TL’lik bedeli talep ettiklerini beyan ederek; fazlaya ilişkin dava ve haklarının saklı tutulmasına, bu suretle haklı ve yasal davalarının kabulü ile 1.150.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline ve ödenme zamanlarından itibaren oluşturulacak faizi (avans faizi) ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde olmayan tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı ve özen gösterme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasına dayalık alacak davasıdır. Mahkemece, yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş ancak, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücretinin 3 katı tutarında 5.400,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Dava, nisbi harca tabi bir alacak davası olduğuna göre bu davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre reddedilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesi; ""Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."" şeklindedir. Mahkemece, davalı yararına reddedilen 1.150.000,00 TL üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma, nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 5.bendinin hükümden çıkartılarak, yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine Göre takdir edilen 58.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılan 25,20 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, 2.540 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın davalıya iadesine 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.