3. Hukuk Dairesi 2020/4706 E. , 2020/4505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, ...,... 1 parselde 970 m2 arsaya sahip olduklarını, davalı belediyenin de aynı parselde hisseye sahip olup, kendileri ve diğer hissedarlar ile anlaşarak arsa üzerinde inşaat yapılmak üzere diğer davalı ... İnşaat San. ve Madencilik Ticaret Ltd. Şti. ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, inşaatların tamamlanıp dükkanların satıldığını, konuta ilişkin kat irtifak tapularının 29.07.2011 tarihinde verilmiş olmasına rağmen evlerin teslim edilmediğini, encümen kararı ile B2 blok 58 numaralı dükkanın 123,29 m2’sinin kendilerine ait olduğunun kararlaştırıldığını ancak satılan bu dükkanın kendilerine düşen bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; dükkanın rayiç fiyatının tespit edilerek satış fiyatı ile rayiç fiyatı arasındaki fark ve satış bedelinden hisselerine düşen miktarın şimdilik 70.000,00 TL"sinin, ayrıca konutların tesliminde gecikilen sürede mahrum kalınan kira ve diğer haklar tutarı olan 10.000,00 TL ile evlerin eksik ve kusurlu işler bedeli olarak da 10.000,00 TL"nin işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacılar vekili 22.06.2012 tarihli dilekçeyle; ... İnşaat San. ve Madencilik Ticaret Ltd. Şti."nin isimde yanlışlık yapılması nedeniyle davalı gösterildiğini belirterek, bunun yerine taraf değişikliğinin kabulü ile davalı olarak ... Emlak İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin kabulünü talep etmiştir.
Davalı ... davanın reddini dilemiş, diğer davalı ... Emlak İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ise usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne, 1.350,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin her iki davalıdan, 1.724,87 TL dükkanlardan kaynaklı eksik ödemenin davalı belediyeden dava tarihinden işleyecek reeiskont faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlıya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli karar uyum içinde olmalıdır. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm veya gerekçe başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK 294 ve 297 maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 6100 sayılı HMK 297/son maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu belirtilmiş yine anılan kanunun 298/2. maddesi gereğince de; gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Temyize konu davada mahkemece, gerekçeli kararda ; ""...davadan sonra dükkan hissesinden dolayı belediye 209.196,89 TL ödeme yapması gerekirken 207.472,02 TL yaptığından, davacı da 70.000,00 TL üzerinden dava açtığından bu miktardan eksik ödemenin düşümü ile (70.000,00-1.724,87=) 68.275,13 TL ile ilgili dava konusuz kalmış olup.."" denilmesine rağmen hüküm fıkrasında konusuz kalan kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken, bu hususta olumlu-olumsuz bir karar verilmeyerek gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Bu husus açıklanan yasal düzenlemeye göre HMK 297. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124.maddesinin 3.fıkrasına göre; maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Davacılar, dava dilekçesinde ... İnşaat San. ve Madencilik Ticaret Ltd. Şti. davalı olarak göstermişler ancak davacılar vekili sunduğu 22.06.2012 tarihli dilekçeyle; ... İnşaat San. ve Madencilik Ticaret Ltd. Şti."nin isimde yanlışlık yapılması nedeniyle davalı gösterildiğini belirterek, bunun yerine taraf değişikliğinin kabulü ile davalı olarak ... Emlak İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin kabulünü talep etmiştir. Mahkemece de davacıların bu talebi kabul edilerek, ... Emlak İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne dava dilekçesi tebliğ edilmişse de başlangıçta maddi hata sonucu davalı olarak gösterilen ... İnşaat San. ve Madencilik Ticaret Ltd. Şti."nin karar başlığından çıkarılmadan yine davalı olarak yazılarak, bu şirket hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması ve hüküm fıkrasında; ""..davanın kısmen kabulüne, 1.350,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin her iki davalıdan"" denilerek aleyhine hüküm kurulan her iki davalının kimler olduğu açıklanmadan infazda tereddüt doğuracak şekilde hüküm kurulmuş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nin 05.11.2015 tarih, 2014/44360 Esas, 2015/32123 Karar sayılı bozma ilamının 3.bendinde davacıların iki kişi olmasına rağmen tek kişi olarak karar başlığına yazılması maddi hata olarak değerlendirilmiş ve mahkemece bozma sonrası verilen kararda ... da karar başlığına davacı olarak eklenmişse de Uyap"ta yapılan incelemede, ..."in dosyaya taraf olarak eklenmediği anlaşılmış olup, bu husus mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
4-Bozma nedenlerine göre, davacılar ve davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 4. bent gereğince davacılar ve davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacılara, 210,04 TL harcın davalı ..."na iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.