MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1953 yılında yapılan tapulama sırasında ..... köyü (mahallesi) 574 parsel sayılı 29.520,00 m² yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak bahçe vasfıyla dava dışı ....adına tespit ve tescil edilmiştir. Daha sonra yörede 2013 yılında ilân edilen ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında yüzölçümü 29.662,22 m² olarak düzeltilip, 335 ada 1 parsel sayısını almıştır.
Davacı ... Yönetimi vekili, kadastro mahkemesine sunduğu 26.02.2013 havale tarihli dilekçesiyle, 335 ada 1 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde olduğu iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
Kadastro mahkemesinin 15.01.2014 gün ve 2013/72 – 2014/4 sayılı kararıyla, davanın 22/2-a uygulamasına itiraza değil, mülkiyet değişikliğine ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin talebi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve İbrahimkavağı mahallesi, 335 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 05/12/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 14.229,52 m² yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 15.432,70 m² yüzölçümlü bölüme ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ile davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairenin 02/05/2016 gün ve 2015/9215 – 2016/5008 E. K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: “Mahkemece davacı ... Yönetiminin açtığı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde 31.01.2002 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama çalışma tutanaklarının “PARSEL XVIII” başlıklı bölümünde aynen “…bu mevkiide ..... .. işgalinde bulunduğu bilirkişi tarafından bildirilen ve orman sınırları dışına çıkarılması şagilince istenilen yerde komisyonumuzca yapılan incelemede bu yerin Tapu Müdürlüğünden alınan kayıtlara göre Mehmet oğlu ... adına 29.520 m2 olarak tapulu olduğu, şahsın elinde tapusunun bulunduğu, 1969 yılında 5 nolu Orman Tahdit Komisyonunun yapmış olduğu çalışmaya göre paftalarına işlendiği fakat tutanaklara kaydedilmediği ve bahsedilmediği görüldüğünden 2/B madde kapsamına alınmasına, içerisinde ceviz, elma ağaçlarının bulunduğu, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olduğu, tarım alanı haline dönüştüğü, halen aynı özelliği taşıdığı, tarım alanı olarak kullanılmasında yarar olduğu görülmekle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmasına oy birliği ile karar verildi...” denilmektedir. Çalışma tutanağından anlaşılacağı üzere 22/2-a madde uygulamasından önce 29.520,00 m² yüzölçümüyle tapuda davalı ... ... adına kayıtlı bulunan taşınmaz, hem davalının ismi hem de taşınmazın yüzölçümü belirtilerek 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamına alınmıştır.
Hükme dayanak alınan raporu hazırlayan orman bilirkişi tarafından da, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde çalışmaları ile orman sınırları dışına çıkartıldığı bildirilmiştir.
Buna göre, aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama çalışma tutanaklarında davaya konu taşınmazın tamamının 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığı belirlendiğine göre, Orman Yönetimi tarafından kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı olarak açılan davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak taşınmazın eylemli ve eski tarihli resmi belgelerdeki durumuna göre, yazılı olduğu şekilde kısmen kabul yolunda hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.“ hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu dava konusu taşınmazın tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığından açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 01.10.1970 tarihinde ilân edilerek kesinleşen seri bazda yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 31.01.2002 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
19/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.