22. Hukuk Dairesi 2015/21740 E. , 2015/30221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2015
NUMARASI : 2014/283-2015/844
DAVA : Davacı, 19.01.2012 tarih ve 5 sayılı Disiplin Kurulu Kararının ve bu karar ile tesis edilen unvan indirimi ile mali sorumluluk cezalarının usul ve kanuna aykırı olduğunun tespit ve iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada müfettişlik ve şube idareciliği yapmış bir bankacı olduğunu, davalı kurumun müvekkil hakkında mesnetsiz iddialarla soruşturma başlattığını ve 19.01.2012 tarihli disiplin kurulu kararı ile unvan indirimi cezası verildiğini ve kararda belirtilen harcamalar yönünden müvekkilinin mali sorumluluğu yönünde karar tesis edildiğini, soruşturma ve karar konusu fiillerin tamamının bir yıllık zamanaşımı süresini geçirdiğini, ayrıca 60 günlük karar ve ceza zamanaşımının da gerçekleştiğini, temsil ve ağırlama harcamalarının yapılacağı yer ile ilgili bir sınırlamanın bulunmadığını, keza mevzuatta bar, kafe, türküevi gibi işletmelerde harcama yapılmasını yasaklayan bir hükmün olmadığını, müvekkilinin yaptığı harcamaların tamamının banka genelgelerine uygun şekilde yapıldığını ileri sürerek 19.01.2012 tarih ve 5 sayılı disiplin kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı hakkında uygulanan unvan indirimi kararının usul ve kanuna uygun olduğunu, yapılan soruşturma ve davacının sabit olan fiilleri sebebiyle hakkında disiplin cezası uygulandığını, dava dilekçesinde yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, davacı işçi hakkında tesis edilen disiplin cezasının hukuka aykırı olup olmadığına ilişkindir.
İş hukukunda işverenlere belirli şartların varlığı halinde disiplin cezası verme yetkisi tanınmıştır. Hukukumuzda işverenin disiplin cezası uygulama yetkisinin şartlarını, kapsamını, sınırlarını, usulünü, itiraz ve yargısal denetimini, bu yetkinin kullanılmasına karşı işçilere güvence sağlayan genel bir düzenleme mevcut değildir. 4857 sayılı İş Kanunu ve maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda konu ile ilgili bazı hükümler (4857 sayılı Kanunun 18/I, 19, 25/II ve 38. maddeleri ile mülga 818 sayılı Kanunun 315. maddesi) yer almaktadır.
Öncelikle işçiye verilecek disiplin cezasının hukuki bir dayanağı bulunmalıdır. Maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 315. maddesi bu bağlamda genel bir hukuki dayanaktır. Anılan maddeye göre “Sınai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili bir intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmiş ise bunlar evvelce yazılmış ve işçiye dahi bildirilmiş olmadıkça işçiye bir borç tahmil etmez.” Bu itibarla, iş hukukunun ilkeleri ile genel hükümler göz önünde bulundurularak toplu iş sözleşmeleri ve iç yönetmeliklerle disiplin hukukuna ilişkin düzenlemeler yapılabileceğini ifade etmek gerekir.
Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi için, sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçinin kusurlu bulunması da zorunludur.
Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez (Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16).
Somut olayda, dava konusu disiplin kurulu kararı ile soruşturma raporunda anlatım bulan harcamaların niteliği ve yoğunluğu dikkate alınarak, davacının unvan indirimi cezası ile tecziyesine ve ayrıca mali sorumluluğuna karar verilmiştir.
Mahkemece, disiplin kurulu kararının iptaline dair dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 07.02.2014 tarihli ilâmıyla işin esasının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece uyulan bozma sonrasında davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Dosya içeriğinden, davacının, davalı bankanın Devrek/Zonguldak şube müdürü olarak görev yapmakta olduğu, disiplin kurulu kararının dayanağı olan 24.05.2011 tarihli soruşturma raporuna ile de tespit edildiği üzere, davacının görev yaptığı il sınırları dışında ve ayrıca görevin niteliği ile bağdaşmayan birçok harcamada bulunduğu anlaşılmaktadır.
İşyerinde yürürlükte bulunan disiplin yönetmeliğinin 4.3.3.1. maddesinde “Gerçek dışı bildirimde bulunmak suretiyle şahsen karşılanması gereken giderleri bankaya ödetmek” fiilinin unvan indirimi cezasını gerektirdiği belirtilmiştir. Diğer taraftan aynı yönetmeliğin 4.12.2. maddesinde de, disiplin kurulunun, disiplin soruşturmasına konu fiil sebebiyle ilgili personelin mali sorumluluğu konusunda karar alabileceği hususu da belirtilmiştir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, davalı banka disiplin kurulu kararının kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.