Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/496
Karar No: 2019/1534
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/496 Esas 2019/1534 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/496 E.  ,  2019/1534 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.03.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldi duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan ..."nun maliki olduğu 371 ada 25 parseldeki toplam 12 adet bağımsız bölümü mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalılara devrettiğini, davalıların ekonomik durumları itibariyle bu sayıda taşınmazı satın almalarının mümkün olmadığını ileri sürerek muvazalı satış işlemlerinin iptali ile taşınmazların miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazların bedeli olarak miras payına isabet eden 50.000,00 TL"nin davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya konu taşınmazdaki binaların inşası aşamasında mirasbırakana maddi olarak destek olduklarını, taşınmazları bedellerini ödeyerek satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan...in 07.02.2011 tarihinde öldüğü, geride 1989 yılında evlendiği ikinci eşi davacı ... ile ilk eşinden olan kızları davalılar...ve ...’nin mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın paydaşı olduğu 371 ada 25 parseldeki 36/240 payını davalılara 13.08.1999 tarihinde satış suretiyle devrettiği, 33/240 payını da uhdesinde bıraktığı, taşınmazda 28.11.2000 tarihinde kat mülkiyeti tesisi ile toplam 12 adet bağımsız bölümün davalılar adına, aynı taşınmazdaki 10 adet bağımsız bölümün de mirasbırakan adına tescil edildiği, mirasbırakanın terekesinde Kuşadası ilçesinde apart otel, ...’de mesken, Bartın’da dükkan ve yol vasıflı taşınmazlar ile bankadaki hesabında 2282 avro ile 211.000-TL nakit parası bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, toplanan deliller ve dinlenen tanıkların beyanlarından mirasbırakanın davacı ile arasında davacıdan mal kaçırmasını gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakta olup terekesinde dava konusu taşınmazda kayıtlı 10 adet bağımsız bölüm ile dava dışı 4 parça taşınmazı ve bankada yüklü miktarda nakit parası olduğu, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi terekesindeki diğer taşınmazları da davalılara temlik edebileceği açıktır.
    Somut olgular yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de, sadece davacının miras payı oranında tapu iptal tescil hükmü kurularak kalan payın davalılar uhdesinde bırakılmasına karar verilmesi ve yargılama sırasında taşınmazın davacının miras payına isabet eden dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenen harcın tamamlanmadığı gözetilerek dava açılırken gösterilen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalılar yönünden de tapu iptal-tescil hükmü kurulması ve keşfen saptanan değer gözetilerek fazla avukatlık ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi