Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/682
Karar No: 2019/1535
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/682 Esas 2019/1535 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/682 E.  ,  2019/1535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.03.2019 Salı günü saat 10.10"da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil ve bedel olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ..."ın mirasçılarından mal kaçırmak amacı ile maliki olduğu 814, 471, 306 parsel sayılı taşınmazları davalıya devrettiğini, davalının 471 parseli 3. bir kişiye temlik ettiğini ileri sürerek 814 ve 306 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, 471 parsel sayılı taşınmazın miras paylarına isabet eden güncel bedelinin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve 306 parsel bakımından tapu iptal ve tescil talepleri kabul edilmediği takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, dava konusu 471 ve 814 parsel sayılı taşınmazların satış bedelini mirasbırakana ödeyerek devraldığını, 306 parselin ise bağış suretiyle devredildiğini, bağışlanan taşınmazın mirasbırakanın tasarruf nisabı içerisinde kaldığını ve temlikin tenkise tabi olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan İsmail’in 04.07.2012 tarihinde öldüğü, geride davacı oğlu ..., davalı oğlu ... , dava dışı kızı ... ile kendisinden sonra ölen oğlu Hayrettin’in çocukları davacılar... ve ... ’nın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 814 ve 471 parsel sayılı taşınmazları 06.03.2009 tarihinde satış, 306 parsel sayılı taşınmazı da bağış suretiyle davalı Şerafattin’e devrettiği, davalının 471 parseli 28.03.2013 tarihinde dava dışı bir şirkete temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların dayanağını 01.04.1974 tarihli, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı oluşturmaktadır. Anılan kararla miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış akdinin muvazaalı, gizli bağış sözleşmesinin ise yasada öngörülen biçim koşulunu taşımadığını ileri sürerek dava açabilicekleri ancak bağış suretiyle temlik edilen taşınmazlar bakımından anılan içtihadı birleştirme kararının uygulanamayacağı, bu taşınmazlar yönünden saklı pay sahibi mirasçıların tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır.
    Somut olaya gelince; davacı tanıklarının beyanlarından miras bırakan tarafından davalıya satış suretiyle yapılan temliklerde muvazaanın varlığına dair somut bir olgu ortaya konulmadığı, davalı tanıklarının ise, temlikler karşılığında davalının mirasbırakana bir takım ödemeler yaptığını, mirasbırakanın yaşam tarzı nedeniyle çok para harcadığını ve bu nedenle taşınmazlarını sattığını belirttikleri, mirasbırakanın terekesinde başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, mirastan mal kaçırma amacıyla hareket etse idi diğer taşınmazlarını da devredebileceği gözetildiğinde temliklerin muvazaalı olmadığı, bağış suretiyle yapılan temlikinde davacıların saklı paylarını zedeleme kastı ile yapılmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı yanın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi