2. Hukuk Dairesi 2017/5068 E. , 2019/2259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI :...
DAVALI-DAVACI :...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-İlk derece mahkemesince, davacı-karşı davalı erkeğin eşine bağımsız konut sağlamadığı, çocuklarının kadını kabullenemediği, ailesinin, eşine hakaretlerine sessiz kaldığı, kadına harçlık vermediği kadının çocuğunun eve gelmesini istemediği gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250 TL yoksulluk nafakasına (TMK m. 175), 12.500 TL manevi tazminata (TMK m. 174/2), karar verilmiş, davacı-karşı davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesinin davacı-karşı davalı erkeğe ait kusur olarak kabul ettiği "Davacı erkeğin ailesinin davalı kadına hakaret ettikleri, davacı erkeğin bu duruma sessiz kaldığı, davacı erkeğin davalı kadına para ve harçlık vermediği, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının ilk eşinden olan çocuğunun gezmeye gelmesini sorun haline getirdiği" vâkıaları davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğe izafe edilmediği halde ilk derece mahkemesince erkeğe ait kusur olarak kabul edildiğinden kusur belirlemesinden çıkartılması ile davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine" şeklinde yazılarak hükmün bu şekilde düzeltilmesine, davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadın tarafından karşı dava dilekçesinde ailesinin hakaretlerine erkek tarafından sessiz kalındığı vakıasına dayanıldığı anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesince ailesinin hakaretlerine sesiz kalma vakıasının erkeğe kusur olarak izafe edilmeyip çıkartılması doğru değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin bu kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Kadın yararına TMK m. 174/2 koşulları oluştuğundan bölge adliye mahkemesince kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Davacı-karşı davalı kadının ekonomik ve sosyal durumunun tespiti amacıyla mahkemece yazılan müzekkereye, çalıştığı yönünde yanıt verilmiş olmasına rağmen, dinlenen tanık beyanlarında ise kadının çalışmadığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle, kadının geliri hususunda dosya kapsamına göre açıklık bulunmadığından mahkemece kadının gelir elde edip etmediğinin gelir elde ediyorsa bu gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda düzenli ve sürekli gelir olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre, kadının yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebi hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2019 (Çar.)