MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu ......parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında verilen kararın 2011 yılında kesinleşmesi sonrasında taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tapu kaydının terkin edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu beyan ederek; şimdilik 1000,00-TL maddi tazminatın tapunun iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 09/02/2015 havale tarihli harçsız ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini toplamda 414.089,90-TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece; bozma öncesindeki 17.02.2015 tarihli 2014/359 E.- 2015/179 K. sayılı gerekçeli kararda; davanın kabulüne, 414.089,90 TL"nin 13/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.12.2016 tarih, 2015/5092 E. - 2016/11569 K. nolu ilamı ile; "Mahkemece ıslah harcı alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulduğu, bu durumda mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden aksi halde dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece eksik harcın ikmal ettirilmesi ve yapılan yargılama neticesinde, davacıların davasının kabulü ile, 414.089,90-TL"nin 13/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara hisseleri oranında ödenmesine" karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacıların, adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.