Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar evli olup, 2004 doğumlu küçük S..birlikte evlat edinmek için istekte bulunmuşlardır. Mahkemece davacılardan M. Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca kısıtlandığı, diğer davacıya ise Türk Medeni Kanununun 429. maddesi uyarınca yasal danışman atandığı, davacıların bu nedenle evlat edinmelerinin mümkün bulunmadığı, evlat edinmenin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, yasal temsilci aracılığıyla da evlat edinmenin mümkün bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Kısıtlanıp vesayet altına alınan davacı M. vesayet dairelerinden "denetim makamı"nın izni ile evlat edinmesi mümkün bulunmaktadır (TMK.m.463/1). Öte yandan davacı Bahiye"nin evlat edinme davası açması ise, kendisine atanan "yasal daşınma"nın görüşüne tabidir (TMK.m.429/1).
Açıklanan bu nedenlerle; davacı M.vasisinin davaya katılımının sağlanarak evlat edinme konusunda, denetim makamının izni konusunda kendisine uygun süre verilmesi; diğer davacı Bahiye yönünden ise yasal danışmanı görüşünün alınmasında yasal zorunluluk bulunmaktadır. Bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)