Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2366
Karar No: 2016/11532
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/2366 Esas 2016/11532 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçi, işvereninden fazla çalışma ve diğer işçilik ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek iş akdini haklı olarak feshettiğini ve alacaklarının tahsilini istedi. Mahkeme, davacının bu iddialarını kabul ederek kısmen haklı buldu. Ancak, taraflar arasında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktaydı. Bu noktada, fazla çalışmanın ispatı için işyeri kayıtlarının ve belgelerin delil niteliğinde olduğu belirtildi. İmzalı bordrolarda görülen fazla çalışma ücretinin ödendiği varsayılmaktadır, ancak işçinin daha fazla çalışma yaptığı iddiası halinde bunun ispatı her türlü delille yapılabilir. İş sözleşmelerinde fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir ve günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı kabul edilmelidir. Gece çalışmaları için yedibuçuk saatlik sınırın aşılması halinde fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Kanunun 41. maddesinde ise fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı belirtilmektedir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda taktiri indirim yapılmaması gerektiği belirtilen kararda, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığına dikkat çekilmiştir. Ayrıca,
7. Hukuk Dairesi         2015/2366 E.  ,  2016/11532 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre , davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı işyerinde ağır vasıta şoförü olarak çalışmakta iken fazla çalışma ve sair işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı olarak feshettiğini bildirerek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, devamsızlık yaptığını ve iş akdini feshinin haklı olmadığını, hak ettiği tüm işçilik alacaklarının kendisine ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının ödenmeyen işçilik alacakları olduğu bu nedenle de iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Öncelikle tanık beyanlarından açıkça davacının kış mevsiminde ortalama 3 ay fazla çalışma yapmadığı ve hafta tatili kullandığı anlaşılmakla tüm yıl için fazla çalışma ve hafta tatili hesaplanması hatalı olduğu gibi fazla çalışma hesaplanması haftalık yapılması gerekirken anlaşılmayacak şekilde yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
    3- Davacı taraf dava dilekçesi ile yıllık izin ve hafta tatili ücreti toplamı olarak 50,00 TL talep etmiş, ıslah dilekçesi ile yıllık izin ücreti olarak 50,00 TL üzeri için, hafta tatili ücreti olarak da 200,00 TL üzeri için harcını ödeyerek talebini arttırmıştır. Davacının talebi aşılarak dava dilekçesinde sanki yıllık izin ücreti için ayrı olarak 50,00 TL ve hafta tatili ücreti olarak ta ayrı olarak 200,00 TL talebi varmış gibi hüküm kurulması da hatalı olmuştur.
    4- Hükmedilen alacakların net ya da brüt olduğunun kararda gösterilmemesi infazda tereddüte yol açacağından bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi