4. Hukuk Dairesi 2016/15116 E. , 2019/4636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalı...aleyhine 31/07/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 15/06/2016 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/10/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; Uluslararası belgelendirme kuruluşu olarak çalışan davalının karbon karası üreticisi dava dışı şirkete verdiği kalite yönetim sertifikasını, üretici firma tarafından gereklerinin yerine getirilmediğine ilişkin kesin kanıtlar olmasına ve davacı talebine rağmen gerekli denetim yapmak suretiyle hükümsüz kılarak geri çekmesi gerekirken devam ettirmesiyle bu kuruluşa olan güvenin kaybedilmesi, kendi bağlantılı olduğu veya kendilerinden beklentileri olan firma ve kurumlara güvenli mal verememesi nedeniyle davacı şirketin ticari itibar ve kâr kaybına uğradığını belirterek, 3.900.000 ABD dolarının kur karşılığı 4.953.000,00 TL manevi tazminat ve 100.000 ABD doları karşılığı 127.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davanın haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacının tedarikçisi olduğu ürünün üreticisi olan dava dışı firmaya davalı kuruluşun vermiş olduğu kalite yönetim sertifikasını iptal etmemesi nedeniyle açmış olduğu davada, tazminatı gerektirecek herhangi bir husus tespit edilemediği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT)"nin 13. maddesinin (1) nolu fıkrasında "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarife"nin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarife"nin üçüncü kısmına göre belirlenir...." hükmü, yine 10. maddesinin (4) nolu fıkrasında "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi ve 10. maddesinin (3) nolu fıkrasında, "Bu davaların tamamen reddi durumunda avukatılık ücreti Tarife"nin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur" düzenlemesi yer almaktadır.
Yerel mahkemece, açıklanan bu düzenlemelere aykırı olarak, reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden belirlenen tek bir vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5 numaralı bendi hükümden çıkarılarak yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T uyarınca reddedilen manevi tazminat istemi yönünden 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin, reddedilen maddi tazminat istemi yönünden 12.910,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına ve davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddiyle, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.