MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Görgü tespit tutanağına göre müştekinin aracının sol ön ve arka kapı kenar boyalarının kanırtma sonucu zedelenmiş olduğu, bu suretle sanığın müştekinin kilitli aracının kapısını açmaya çalıştığı olayda; sanığın eyleminin 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK’nın 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, eylemin vasıflandırmasında yanılgıya düşülerek aynı Kanun"un değişiklikten önceki 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
2-Müştekiye ait park halindeki aracın çalınması ve sonrasında hasarlı olarak bulunması olayında, sanığın eyleminin, suça konu olan aracın mülkiyetine yönelik olarak gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeyerek hırsızlık suçu yanında mala zarar verme suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 22.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.