22. Hukuk Dairesi 2016/7312 E. , 2019/6314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı işyerinde çalıştığı süre boyunca yapmış olduğu fazla mesai çalışmaları karşılığı olan ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazla mesai alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, zamanaşımı definde bulunarak, davacı ile imzalanmış olan sözleşmede ücrete fazla çalışma ücretinin de dahil olduğunu, işyerinde fazla mesai uygulamasının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ispat yükü kendisinde olan davacı işçinin fazla çalışma yaptığını ispatladığı gerekçesiyle davalı tarafından ibraz edilen ve davacının kullandığı bilgisayar açma kapama kayıtlarına göre ve davacının hizmet sözleşmesinde yer alması sebebi ile yıllık 270 saate denk gelen miktar mahsup edilerek, ayrıca bilgisayar açılış kapanış saatleri fiili çalışmayı göstermediğinden öğlen tatilinde dahi bilgisayarın açık olduğu görüldüğünden %20 oranında takdiri indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan ve davacının kullandığı bilgisayar açma kapama kayıtlarına göre aylık 195 saat çalışma süresinden, sözleşmenin 2. maddesinde yıllık 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olacağı belirlenmiş olduğundan 270 saat / 12 saat = 22,5 saat aylık çalışma süresi çalışmanın karşılığı olan ücretin ödendiği kabul edilerek bu miktar düşülerek bakiye fazla mesai ücreti tespit edilmişse de; fazla mesainin bilgisayar açma kapama kayıtlarının ortalama olarak değerlendirilerek haftalık bazda belirlenmesi ve kazanılmış hak gözetilerek yıllık 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu kabul edilerek aynı takdiri indirimle hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.