Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/713
Karar No: 2020/4701
Karar Tarihi: 24.09.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/713 Esas 2020/4701 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/713 E.  ,  2020/4701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
    VEK.AV....

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunda davacının talebinin reddine, davalının talebinin kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; hastanın şikayeti üzerine davalı kurumca yapılan inceleme sonucunda; sigortalı hastanın kardiyoloji servisinde 14.10.2015 tarihinde acil olarak tedavi olmasına rağmen 4.000 TL ilave ücret alındığı iddiasıyla davalı kurum ile aralarında imzaladıkları sözleşmenin 11.1.8 maddesine göre 40.000 TL cezai şart ile, hasta veya yakınlarına acil halin sonlandırıldığına ve müteakip işlemlerin ücrete tabi olduğuna ilişkin bilgilendirilme yapılmadığı gerekçesiyle sözleşmenin 11.1.6 maddesine göre 3.000 TL cezai işlem olmak üzere toplam 43.000 TL cezai işlemin uygulandığını belirterek; söz konusu cezai işlemin iptali ile davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davaya konu olan 43.000 TL cezai şartın 10.994,40 TL yönünden kısmen iptaline karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin kabulüne, Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 15/11/2016 günlü 2016/116 Esas 2016/1131 karar sayılı kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda; davaya konu sigortalı hastanın 14.10.2015 tarihinde Burhaniye Devlet Hastanesinden kalp krizi tanısıyla ambulansla davacı hastaneye sevk edildiği, davacı hastanece provizyon tipi acil olarak kardiyoloji branşına yatışı ile anjiyo işleminin yapıldığı,
    ve hastaya stent malzemesinin takıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlığın, sigortalı hastanın acil hal kapsamında olup olmadığı, davalı kurum sigortalısından ilave ücret almasında haklı olup olmadığı, gerekli bilgi ve belgeyi hasta veya yakınına verip vermediği, hastanın acil halinin sona erip ermediği, acil halin sona ermesi durumunda ne zaman sona erdiği ve tıbbi malzeme için alınmış olan ücretin sözleşmeye ve mevzuata uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    İlk derece mahkemesince bilgisine başvurulan sosyal güvenlik uzmanı iktisatçı tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan raporda; hastaya kullanılan stentin davalı kurumca ödenmeyen tıbbi malzeme olduğunu, stent bedelinin faturada 1.099,44 TL olarak belirtildiğini, bu bedelin hastadan tahsil edilmesinin mevzuata uygun olduğunu, 4.000 TL bedelli faturadan 1.099,44 TL indirilmesi ile kalan 2.900,56 TL yönünden hastadan tahsil edilen bedelin yerinde olmadığını, böylece cezai şartın, sözleşme hükmüne göre 2.900,56x10= 29.005,60 TL olması gerektiğini, ayrıca davacının vermek zorunda olduğu belgeleri hasta ya da yakınına vermemesi nedeniyle 3.000 TL cezai şartın da yerinde olduğu belirtilmiştir. Söz konusu rapora taraflarca itiraz edilmiş ancak mahkemece itirazların reddine karar verilerek bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan raporun doktor tarafından hazırlanmadığı gerekçesiyle kardiyoloji konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapora göre; hastanın hastaneye getiriliş ve kabul ediliş şekli ile davacı hastanede yapılmış olan işlemler gözönüne alınarak hastanın acil halinin sona ermediğini, bu sebeple hastaya verilmiş hizmetler için ilave ücret alınmaması gerektiğini, hastaya kullanılan stentin tebliğ hükümlerine göre davalı kurumca ödenmeyen tıbbi malzeme olduğunu, ancak yoğun bakımda yatışın devam ettiğinden yoğun bakım hizmetlerinde hiçbir ilave ücret alınmamasının Sağlık Uygulama Tebliğinde düzenlendiğini bu nedenle davacı hastane için tesis edilen cezai şartın yerinde olduğunu belirttiği görülmüş, söz konusu rapora davacı tarafça itiraz edilmiş ancak bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
    HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı kurumca ödenmeyen stent bedelinin dava dışı hastaya fatura edilmesinde sözleşmeye aykırı bir durumun bulunmadığı, bölge adliye mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, dava dışı hastaya takılan stentin Sağlık Uygulama Tebliği gereğince bedeli davalı kurum tarafından karşılanmasa da acil halin sona ermemesi ve yoğun bakımda yatışın devam etmesi nedeniyle yoğun bakım hizmetlerinde hiçbir ilave ücret alınmaması gerektiği belirtilerek stent bedelinin hastaya fatura edilmesinin sözleşmeye aykırı olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmakla hükme esas alınan raporlar arasında çelişki olduğu görülmüştür. Bu nedenle bölge adliye mahkemesince hükme esas alınan söz konusu rapor, davaya konu uyuşmazlığı çözümlemeye, hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında, kardiyolog ve sayıştay denetçisinin de aralarında bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, raporlar arasındaki hata ve çelişkileri giderecek şekilde, somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi