MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; dava konusu ... ilçesi ... ada 1455parsel hakkında davalının selefi ... tarafından davacı idare aleyhine 08/09/2006 günü açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/373 esas, 2006/551 karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdan geçen 1897 m2 yolun 200 m2 için bedele hükmedildiği ve 200 m2"sinin terkinine karar verildiği, dosyamız davalısı ... tarafından davacı idare aleyhine 09/05/2011 günü açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/375 esas, 2011/15 karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda da; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdan geçen 1865,04 m2 yolun taleple bağlı kalınarak bedeline hükmedildiği ve 1865,04 m2 kısmın terkinine karar verildiği, bu kararların Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği,
Dosyadaki belgelerden, yukarıda belirtilen dosyalarda el atılarak terkin kararı verilen yol ile davaya konu edilen yolun aynı yol olduğu, dosyamızda el atılan yol alanının fen bilirkişi raporunda 1866,35 m2 ölçüldüğü anlaşılmıştır.
Bu durumda, fen bilirkişisine infaza yarar kroki çizdirilerek daha önce kesinleşen dosyalardaki yol alanı ile iş bu dava dosyasındaki ölçülen yol alanı arasında alan farkı olup olmadığı tespit edilip, önceki dosyalarda el atılan kısımlar ve varsa fazla olan
kısmın krokide ayrı ayrı gösterilmesi sağlandıktan sonra, yolun 200 m2 ve 1865,04 m2 kısımları için daha önce davalar açıldığı ve bedellerine hükmedildiği, söz konusu kararların da kesinleştiği gözetildiğinde; davanın bu kısımlar için kesin hüküm nedeniyle reddine, bu kısımların dışında el atılan bölüm var ise bedeline hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.