Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2949
Karar No: 2019/6846

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2949 Esas 2019/6846 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/2949 E.  ,  2019/6846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMES:Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım müdahil davacılar vekilleri, Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 31.12.1984 havale tarihli asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin .......mevkiinde bulunan doğusu 2 nolu parsel, batısı orman, kuzeyi kısmen orman, kısmen yol, güneyi taşlık ve deniz ile çevrili 15 dönüm civarındaki taşınmazın malik ve zilyedi olduğunu, taşınmazın kadastro sırasında tapulama harici bırakıldığını, 1974 senesinde davacı tarafından malikinden satın alındığını, toplam 30 yılı aşkın süre malik sıfatıyla zilyet olduğunu, bu nedenle davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Müdahil Orman Yönetimi 24.12.1986 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazın orman olduğunu, bu nedenle orman olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Müdahil gerçek kişiler, dava konusu taşınmaz içindeki bölümleri satın aldıklarını, bu nedenle adlarına tescilini istemişlerdir.
    Asli müdahil ... vekili davaya konu taşınmazın sadece ½"sinin davacı İlhan Bilgen"e satıldığını kalan kısmının müvekiline ait olduğunu ve adına tescilinin gerektiğini beyanla davaya katılmıştır.
    Yargılama sonucunda mahkemece; davacı ve Orman Yönetimi haricindeki müdahillerin davalarının reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile 27/06/1997 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A), (B), (C), (D) harfleriyle gösterilen alanların orman vasfında Hazine adına tesciline karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 16.04.2002 tarih 2002/2273 E. -2002/3597 K. sayılı ilamı ile “Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, gerçek kişiler tarafından tescil davasının 31.12.1984 tarihinde açıldığı, Orman Yönetiminin 22.12.1986 tarihinde davaya katıldığı, davanın devamı sırasında 3302 sayılı Kanuna göre herhangi bir şekilde orman sınırları dışında kalmış ormanlarda orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları yapılarak 23.05.1987 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın varlığı tahdidin kesinleşmesini önler. Bu durumda davanın sınırlandırmaya itiraz niteliğine dönüştüğünün kabulü gerekir. 6831 sayılı Orman Kanununun 1. madde hükmüne göre, orman tahdidine itiraz davalarının çözümünde kadastro mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle, genel mahkemece tapu iptali, tescil yolundaki davanın orman tahdidine itiraz davasından ayrılarak, orman tahdidine itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek sonucun beklenilmesi, bundan sonra elde tutulan tapu iptali ve tescil davası konusunun karara bağlanması gerekir. Değinilen yön gözardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuş ve orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek dosya tefrik edilmiş ve yargılamaya.... Kadastro Mahkemesinin 2005/3 Esas sayısında devam olunmuştur. Yargılama sonunda davacıların ve müdahil davacıların davalarının reddine, müdahil davacı ... Yönetiminin davasının kısmen kabulü ve kısmen reddine, dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi.....03/05/2016 havale tarihli ek rapor ve krokisinde (B1) harfiyle gösterilen 8766,69 metrekarelik kısmın orman sınırları içerisinde bırakılmasına, (C) harfiyle gösterilen 1313,72 metrekarelik yer hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (A) harfiyle gösterilen 4601,73 metrekarelik yer hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (D) harfiyle gösterilen 2456,19 metrekarelik yerin orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm bir kısım müdahil davacılar vekilleri, Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz etmiştir.
    Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Taşınmazın bulunduğu yörede 1976 yılında 766 sayılı Kanuna göre arazi kadastrosu, 1975 yılında başlanarak 1981 yılında kesinleşen 1744 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 1985 yılında başlanarak 1987 yılında ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
    1-Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
    Eldeki davanın, gerçek kişiler tarafından asliye hukuk mahkemesinde 31.12.1984 tarihinde açılan tescil davası devam ederken yörede orman kadastrosu yapılması üzerine, orman kadastrosuna itiraza dönüşen kısmına ilişkin tefriken görevsizlik kararı üzerine görülmekte olan dava olduğu, tescil davalarında Hazine yasal hasım ise de orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazinenin yasal hasım sıfatı bulunmadığı anlaşılmış olup, bu haliyle taraf sıfatı bulunmayan Hazinenin hükmü temyiz hakkı bulunmadığına göre, Hazinenin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    2- Orman Yönetimi vekilinin çekişmeli taşınmazın (C) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin temyiz itirazları yönünden:
    Her ne kadar mahkemece (C) harfiyle gösterilen 1313,72 metrekarelik taşınmaz bölümünün 2 parsel numaralı taşınmaz içinde kaldığı ve bu parselin de ..... Kadastro Mahkemesinin 1997/90 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, ..... Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan 1997/90 sayılı davanın kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu, yöredeki orman kadastrosunun mezkur tespite itriraz davası açıldıktan sonra yapıldığı anlaşıldığına göre, 1997/90 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği de gözönünde bulundurularak (C) harfi ile gösterilen kısım hakkında davanın tefriki ile ..... Kadastro Mahkemesinin 1997/90 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği hususu düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    3- Orman Yönetimi vekilinin çekişmeli taşınmazın (D) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin temyiz itirazları yönünden:
    Mahkemece taşınmazın (D) harfiyle gösterilen 2456,19 metrekarelik bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu gerrekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır.
    Çekişmeli taşınmazın (D) harfi ile gösterilen bölümü davacı tarafından açılan tescil davasına konu edilmiş ve Orman Yönetimi de çekişmeli taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman vasfıyla, Hazine adına tescili istemiyle davaya müdahil olmuştur. Dava devam ederken yörede yapılan ve eldeki davaya konu olan orman kadastrosu çalışmalarında (D) harfli bölüm orman sınırları dışarısında bırakılmış olup, Orman Yönetiminin bu bölüme yönelik davası orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü halde mahkemece bu husus gözönüne alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
    O halde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman
    Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş vekalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    4- Bir kısım müdahil davacılar vekilleri ile Orman Yönetimi vekilinin çekişmeli taşınmazın (A) ve (B1) harfi ile gösterilen kısımlarına ilişkin temyiz itirazları yönünden:
    Mahkemece taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 4601,73 metrekarelik bölümü hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (B1) harfiyle gösterilen 8766,69 metrekarelik bölümünün ise orman sınırları içerisinde bırakılmasına, dair karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;
    Yörede yapılan 1744 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu sırasında 11/11/1975 tarihli çalışma tutanağı ile ....numaraları ile ....ormanı ismi ile sınırlandırılan alan orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman sınırları içerisine alınmış, bunun dışındaki alanın %10 eğimli orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, söz konusu çalışma 04/03/1981 tarihinde ilan edilerek askı ilan süresi sonunda kesinleşmiştir. Bilahare 1985 yılında 2896 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu sırasında 18/10/1985 tarihli çalışma tutanağı ile yeniden yapılan sınır tespiti sonucunda ......numaraları ile sınırlandırılan alan orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman sınırları içerisine alınmış, evvelce 1975 tarihinde yapılan çalışmalarda tesis edilen OS 1 ila OS 8 numaralı orman sınır noktaları yeni tespit edilen alanın içerisinde kaldığından iptal edilmiş, ancak bu çalışma 3302 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği için ilan edilmemiş 1987 yılında 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişen hükümlerine göre orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları yapılarak 2896 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmaların 3302 sayılı Kanun maddelerine uygun olduğu belirtilerek söz konusu çalışma 23/05/1987 tarihinde ilan edilerek askı ilan süresi sonunda kesinleşmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1744 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosuna göre konumları tam olarak açıklığa kavuşturulmadığı gibi, daha sonra 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosundaki durumu da duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiştir. ......taşınmaz bölümlerine ilişkin 1992/91 Esas -1992/346 Karar sayılı dava dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporuna ekli kroki denetlemeye elverişli şekilde zemine uygulanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile .... sayılı dava dosyası bulunduğu yerden getirtilmeli, yörede 1744 sayılı Kanuna göre yapılarak dava tarihinden önce 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, 1744 sayılı Kanun zamanında yapılan orman tahdidinde belirlenmiş 6 ilâ 9 numaralı orman sınır noktaları ile 2896 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda sözü edilen 1 ila 14 numaralı orman sınır noktaları bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, açıklamalı, krokili rapor alınarak çekişmeli taşınmazın (A) ve (B1) ile gösterilen bölümlerinin 1744 sayılı kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile sonraki tarihte 2896 sayılı Kanuna göre yapılan ve eldeki davaya konu orman kadstrosuna göre konumları net bir şekilde belirlenmelidir.
    ... sayılı dava dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporuna ekli krokinin ölçeği ile temyize konu taşınmazların gösterildiği kadastro paftasının ölçeği bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) birbirine çevrildikten sonra, komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle her iki ölçekli kroki üzerinde taşınmazların yeri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeli, çekişmeli (A) ve (B1) ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin ... Kadastro Mahkemesinin 1992/91-1992/346 sayılı dava dosyası kapsamı içerisinde kalan bölümleri yönünden hukuki durumu değerlendirilmelidir.
    Şayet taşınmazın 1744 sayılı Kanuna göre yapılarak dava tarihinden önce 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen orman sınırları dışarısında kaldığının belirlenmesi halinde söz konusu taşınmaz bölümü hakkında da orman kadastrosuna itiraz davası bulunduğu dikkate alınarak, yapılacak keşifte, getirtilen eski tarihli belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    2) İki, üç ve dört numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle bir kısım müdahil davacılar vekilleri ile Orman Yönetimi vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi