21. Hukuk Dairesi 2016/14162 E. , 2018/5425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 1992/4-2015/2 tarihleri arasında davalı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı işyerinde 01/05/1992-31/10/1992, 01/04/1995-31/10/1995, 01/04/1999-31/10/1999 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmişse de eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenmiş 01.04.1993,15.05.1996,01.04.1997,01.04.1998, 01.05.2004,18.05.2005 tarihli işe giriş bildirgelerinin bulunduğu ve 01.04.1993-06.05.1993,15.05.1996-05.10.1996,01.04.1997-02.11.1997,01.04.1998-20.10.1998,01.05.2000-30.10.2000,01.05.2001-31.10.2001, 01.06.2002-31.10.2002, 15.06.2003-31.10.2003-01.05.2004-31.10.2004, 18.05.2005-04.02.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen 4896 gün hizmetinin Kuruma bildirildiği, dönem bordrolarının bulunduğu, tanık dinlenildiği ancak bir kısım dönem bordrolarında çalışanların sigorta numaralarının yazması nedeni ile dinlenen tanıkların nizalı dönemin tamamında çalışmalarının olup olmadığının anlaşılamadığı ve buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yeterince araştırılmadan, uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsar şekilde bordro tanıkları araştırılıp dinlenmeden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yapılacak iş; öncelikle mahkemece tanık olarak dinlenen kişilerin hizmet cetvelleri alınmalı ve hizmet cetvellerinde gözüken işyeri kayıtları alınarak, nizalı dönemin tamamında çalışmalarının olup olmadığı tespit edilmeli, giderek bunların tanıklığı ile yetinilmediği takdirde res"en seçilecek başkaca bordro tanıkları tespit edilip dinlenilmeli veya bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya konulduktan sonra karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de; dava kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.