Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5978
Karar No: 2021/4558
Karar Tarihi: 22.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5978 Esas 2021/4558 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5978 E.  ,  2021/4558 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ
    VEK.AV.SAİP UMUT SERTÇELİK

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; murisi eşi ... ile davalı banka arasında 08/05/2013 tarihinde Tüketici Kredi Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu kredi nedeniyle iki yıl davalı banka tarafından murisin hesabından sigorta bedeli tahsil edilerek sigorta işleminin gerçekleştirildiğini, murisin 2015 yılı Nisan-Mayıs aylarında anjiyo olduğu döneme rastlayan üçüncü yıl sigorta işlemlerinin davalı banka tarafından gerçekleştirilmediği gibi bu hususta herhangi bir bildirimde yapılmadığı, bildirim yapılsaydı farklı bir sigorta şirketinden sigorta yapılacağını, sözleşmede muris tarafından davalı bankaya sigorta yapılması ve sigorta bedelinin hesabından çekilmesi için yetki verilmesine rağmen sigorta işleminin yapılmadığını, zararın meydana gelmesinde davalı bankanın kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarihli ve 2016/24098 Esas 2018/5630 Karar sayılı ilamıyla; kredi sözleşmesinin tarafı ve aynı zamanda daini ve murtehini olan davalı bankaya husumet yöneltilmesinin doğru olduğu , bu nedenle işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ; davanın kabulü ile davacının davalı bankaya 09/11/2015 tarihi itibariyle 7.341,20 TL kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı vekilinin ıslaha yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Somut olayda; davacı tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın 1.000 TL üzerinden açıldığı, tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tarafların eşit oranda kusurlu oldukları ve müteveffa mirasçısının bankanın % 50"lik kusuruna tekabül eden 7.341,20 TL ana para ve ferileri tutarında borçtan sorumlu olmadığının belirtildiği, bilirkişi raporuna davacının 13/06/2019 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği ve dava değerini, murisinin vefat tarihinden dava tarihine kadar davalı bankaya ödenen 2.591,67 TL (5.183,34/2=2.591,67TL) ile yargılama devam ederken ödenen 7.343,06 TL (14.686,13/2=7.343,06 TL) olmak üzere toplam 9.934,73TL ye yükselttiği, mahkemece 12/07/2019 tarihli celsede bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davacının ıslah talebinin reddine ve davanın kabulü ile davacının 7.341,20 TL kısım yönünden borçlu olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Böylece, davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000 TL üzerinden açılmasına ve davacının ıslah talebi kabul edilmemesine rağmen mahkemece davacının 7.341,20 TL kısım yönünden borçlu olmadığına karar verildiği görülmüştür.
    Oysa ki, 28/07/2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2.maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, usulü kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca karar verilmesi gerekliliği hasıl olduğundan; mahkemece, davacı tarafın 13/06/2019 tarihli ıslah talebine değer verilerek davacının (kusur oranına göre) talepte bulunduğu hususları nazara alınıp hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Bozma nedenine göre, davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi