MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA


Davacı, 01.01.2005 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının ve bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline, 2005 yılından sonra var ise oluşan borçlarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R

Davacı, emeklilik talebinin ... kapsamında prim borcu bulunduğu için reddedildiğini, oysa ..."lı çalıştığını bu nedenle 01.01.2005 tarihinden itibaren kendisine emekli aylığı bağlanmasını, birikmiş aylıkların faiziyle ödenmesini ve var ise 2005 yılından sonra oluşan borçlarının tespitinİ talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının en az 3600 prim ödeme koşulunu 11.3.2013 tarihinde doldurduğu, buna göre, 506 sayılı Yasanın 4759 sayılı Yasa ile değişik Geçici 81/C-b-bd maddesinde öngörülen koşulları yerine getirdiğinden, işten ayrılma şartını 30.6.2013 tarihinde yerine getirdiği tarihi takip eden ay başı olan 01.07.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 1979-2005 yılları arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, davacının şirket ortaklığından dolayı 28.2.1992 tarihinden itibaren 1479 sayılı yasa kapsamında tescilinin yapıldığı, ... hizmetleri ile çakışan ..."lı hizmetlerinin kabul edilmediği ve uyuşmazlığın da çakışan sigortalılıklardan hangisinin geçerli olacağı hususunda çıktığı, davacının 28.02.2005 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davanın 09.01.2014 tarihinde açıldığı, mahkemece davacının 01.07.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verdiği anlaşılmıştır
Somut olayda; yaşlılık aylığının bağlanması için tahsis talebi şarttır, davacının 28.02.2005 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davanın 09.01.2014 tarihinde açıldığı, davacının 2013 tarihli tahsis talebi bulunmadığı halde mahkemece 01.07.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar vermesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının 28.02.2005 tarihli tashis talebine göre yaşlılık aylığı koşulları oluşup oluşmadığına bakılarak karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.