2. Hukuk Dairesi 2012/12171 E. , 2012/31775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ümraniye 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ :22.11.2011
NUMARASI :Esas no: 2009/772 Karar no:2011/908
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı kadının temiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Davalı kadın, 16.11.2009 tarihli beyan ve delillerin sunulması konulu dilekçesi ile boşanmanın fer’i niteliğinde, maddi ve manevi tazminat talep etmiş, 30.06.2010 tarihli “davanın esasına ilişkin beyan ve cevaplarımız, ziynet eşyası talebimiz” başlıklı dilekçe ile 9060 TL. tutarındaki ziynet eşyalarını talep etmiş ve bu dilekçesiyle birlikte 134 TL. tutarında tamamlama harcı yatırmıştır. Yasal süresi içinde gerekli harcını da yatırmak suretiyle usulünce karşı dava açılmış olmadıkça; sonradan cevap ve beyan dilekçesinin harçlandırılmış olması; bu dilekçelere karşı dava dilekçesi niteliği vermez. Bu bakımdan; davalı kadının hükme sağlanması gerekli bir karşı davasının bulunduğundan söz edilemeyeceğinden; mahkemece kadının talepleri yönünden inceleme yapılmaması ve bir karar verilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından; kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yersizdir. Açıklanan nedenlerle davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.
b-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
2-Davacı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Davacı boşanmaya ilişkin dava dilekçesini “terk (TMK.md.134) sebebine dayandırmış; ancak yargılama sırasında verdiği dilekçe ile davasını tamamen ıslah ederek Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen “evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dönüştürmüştür. Boşanma sebeplerinden birine dayalı olarak açılmış bir davanın ıslahla bir başka boşanma davasına dönüştürülmesi yasal ve mümkündür (HMK.md.180). Bu durumda, davacının ıslah talebi yasaya uygun olmakla; ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek kendisine cevap verme ve itirazlarını bildirme imkanının tanınması ve gösterilen delillerin Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki boşanma sebebi çerçevesinde değerlendirilerek gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın ıslahtan önceki sebebe dayalı olarak karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
b-Davacı koca evlilik ve düğün nedeniyle yaptığı masraflarının karşılığı olarak maddi tazminat istemiştir. Bu istek Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı olmadığından, boşanmanın eki niteliğinde değildir ve ayrıca nispi harca tabidir. Yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Başvurma harcı yatırılmıştır. Peşin alınması gereken nispi harç ikmal edilmeden (Harçlar Kanunu md.30-32) davaya devam edilemez. Diğer yandan bu talep genel hükümlere dayandığından; davayı inceleme görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde mahkemece öncelikle talep edilen maddi tazminatın miktarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcı tamamlaması için davacıya uygun süre verilmesi; yatırdığı takdirde bu talebe ilişkin davanın ayrılarak görevsizlik kararı verilmesi; tamamlanmaması durumunda ise, Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usulde işlem yapılması gerekir. Açıklanan yönler göz önüne alınmadan; bu konuda mahkemece talebin boşanmanın fer’i (eki) olan Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine tabi bir maddi tazminat gibi değerlendirilerek, boşanma davasının reddinin bir sonucu olarak karara bağlanmamış olması usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/b bendinde gösterilen sebeple, davalı kadın lehine, yukarıda 2/a-b bentlerinde gösterilen sebeplerle davacı koca lehine BOZULMASINA, davalı kadının taleplerinin dava niteliğinde olduğuna ilişkin temyiz itirazının ise, yukarıda 1/a bendinde gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2012 (Çrş.)