Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5552
Karar No: 2019/6885

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5552 Esas 2019/6885 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, miras yoluyla kendisine kalan taşınmazların orman sahası olarak lanse edildiğini ve tapu kaydının düzeltilerek üzerine tescil yapılmasını talep etti. Mahkeme, taşınmazların zilyetliği iradi olarak terk edildiği gerekçesiyle davacı adına kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluşmadığına karar verdi ve davanın reddine hükmetti. Ancak, mahkemece eksik inceleme yapıldığı ve şüpheli davaların birleştirilerek tek sicil oluşturulması gerektiği ortaya çıktı. Ayrıca taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespit edildiği ve husumetin tespit maliki olan Hazineye de yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, hükmün bozulması ve yargılamanın kadastro mahkemesinde yapılması gerektiği kararına varıldı.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 26. maddeleri, Medeni Kanun'un 713/1 maddesi ve 2/B madde uygulama çalışmaları hakkında bilgi verildi.
20. Hukuk Dairesi         2019/5552 E.  ,  2019/6885 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı 18/06/2014 havale tarihli dava dilekçesinde; dava konusu....mevkiindeki 102 ada 1 parsel 12 ...mevkiindeki 24 Arlık taşınmazların....atalarından miras kalan yerler olduğunu,.... çalışma alanında kaldığını, annesi.... adına 1937 tarih ve 1166 Tahrir nolu .... taşınmaz tarlaların vergi kayıtları olmasına rağmen kendisine miras kalan bu yerlerin buradaki mahalli bilirkişilerce .... köyü ve .... arasında ihtilaf olması sebebiyle Orman sahası olarak lanse edildiğini, burasının .... köyüne 200 m mesafede yani orman sahası içinde kalmadığını, bu nedenlerle dava konusu yerin Orman sahasından çıkartılarak tarla olarak kullanmasına izin verilmesini ve tapu kaydının düzeltilerek kendisinin üzerine tapu tescilinin yapılmasını talep etmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazlara ilişkin orman kadastrosu 2005 yılı içinde yapıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine göre zilyetlikle taşınmaz kazanımı için yürütülen zilyetliğin imar ve ihyadan sonra tespit tarihine kadar 20 yıl süreyle aralıksız olması gerektiği, her ne kadar alınan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında dava konusu yerin tarım arazisi vasfında olduğu belirtilmiş ise de mahkemece dava konusu taşınmazlar başında iki kez keşif yapıldığı, beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler taşınmazların yaklaşık 1990 yılından beri (20-25 yıl süreyle) ekilip biçilmediğini beyan ettikleri, davacının zilyetliğini terk etmesi için zorlayıcı bir sebep de dosyaya yansımadığı, bu nedenle dava konusu taşınmazların zilyetliği iradi olarak terk edildiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesi ve Medeni Kanunun 713/1 maddesi gereğince davacı adına zilyetlikle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmaları yapılmıştır.
    Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şöyle ki; hükme esas fen bilirkişi raporunda dava edilen taşınmazların 102 ada 1 parsel sayılı orman parselinde kaldığı bildirilmiş olup Dairenin 13.05.2019 tarihli kararı üzerine getirtilen kadastro tutanak aslının incelenmesinde tutanağın üzerine “Davalı 2005/65-56” şeklinde belirtme yapıldığı görülmüştür. Ayrıca Uyap üzerinden yapılan incelemede dava konusu 102 ada 1 parselin İscehisar (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi 2005/42-2011/17 E.K. Sayılı dosyası ile dava konusu olduğu da tespit edilmiştir.
    Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereğidir.
    Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Ancak, davanın varlığı tutanağın kesinleşmesini önleyecektir.
    Ayrıca; dava edilen 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş olup, dava yalnızca Orman Yönetimine karşı açılmış, Hazine ise davada yer almamıştır. Ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa (kullanım) hakkı Orman Yönetimine aittir. Bu nedenle husumetin tespit maliki olan Hazineye de yaygınlaştırılıp taraf olması sağlanması gerekirken bahsedilen 2005/42-2011/17 E.K. sayılı kararın Dairemizce temyiz incelemesi sonucu öncelikle Hazinenin davaya dahil edilerek yargılamanın yapılması gerekliliği açısından da bozma sebebi yapıldığı için bu dosya açısından ilgili sebepten bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yukarıda bahsedilen davalar sonucu taşınmazın kadastro tutanağı, dava tarihinde kesinleşmemiş olduğuna göre, görevli mahkeme, genel mahkeme olmayıp kadastro mahkemesidir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi