Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6132
Karar No: 2019/6888

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6132 Esas 2019/6888 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6132 E.  ,  2019/6888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının... köyünde bulunan ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen 30 dönümlük taşınmazı 25 yılı aşkın bir zamandır nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak kullandığı, Hazine ve köy tüzel kişiliği ile diğer üçüncü şahısların bu yerle bir ilgilerinin bulunmadığı belirtilerek anılan taşınmazın davacı adına tapuya tescili istenilmiştir.
    Mahkemece; (A) harfi ile gösterilen alanın dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile davacı tarafından koşullarına uygun olarak tasarruf edildiği, orman sınırlama hattının dışında orman sayılmayan, zilyetlikle iktisabı mümkün ve özel mülkiyete konu olan yerlerden olduğu, davacı haricinde hak iddia eden bir başka kişinin bulunmadığı, dolayısıyla açılan davanın haklı ve yerinde olduğu, bu yerin Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereği masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli arazi haline getirildiği gerekçesiyle (B) harfi ile gösterilen 11833,74 m2 mesahalı yerin ise orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle fenni bilirkişiler ..."nin 08/08/2014 tarihli rapor krokisinde (A) harfi ile gösterilen 8261,01 m2 yüzölçümündeki taşınmaza son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline,
    (B) harfi ile gösterilen 11833,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaza yönelik tescil talebinin reddine ve (B) harfi ile gösterilen yerin orman vasfı ile Hazine adına tesciline, rapor ve krokinin karar ekinden sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından (A) harfi ile gösterilen taşınmaza yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava; Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri ve TMK"nın 713. maddesi gereğince açılan tescil davasına ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 766 sayılı Kanununa göre yapılan tapulama çalışmaları 10/06/1988 tarihinde kesinleşmiş ve taşınmazın bulunduğu kısım tapu çalışmalarında orman olduğu gerekçesiyle tapulama harici bırakılmıştır. 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastro ve 2/B çalışmaları 1993 yılında yapılarak 28.04.1997 tarihinde ilan edilip, 28.10.1997 tarihinde kesinleşmiştir.Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, aynı Kanunun 713/3. maddesinde tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı belirtilmiş olmasına karşın, mahkemece çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu büyükşehir belediye başkanlığı ile taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının orman olması nedeniyle Orman Yönetimi dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir. 4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
    On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
    1) ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    2)... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
    3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Diğer taraftan taşınmazın orman olması nedeni ile tescil harici bırakıldığı anlaşılmakla Hazine yanında Orman Yönetimine de yaygınlaştırılması gerekmektedir.
    Mahkemece; 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, dava konusu taşınmazın sınırları içinde bulunduğu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Orman Yönetiminin davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar planı içinde kalıp kalmadığı, imar planının kesinleşme tarihi, idarece ecrimisil tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, taşınmazın kamuya tahsis edilip edilmediği araştırılmalıdır.
    Taşınmazların bulunduğu yeri kapsar dava tarihinden 15- 20 yıl öncesini gösteren hava fotoğrafları getirtilerek keşifte usûlünce uygulanmamış ve raporlar denetime elverişli olmadığından gerçek kişi lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur. Ayrıca davaya konu taşınmaz sınırında dere olduğu halde, jeoloji mühendisi keşfe götürülmemiştir.
    O halde mahkemece, öncelikle, 1985 ve 1999 arasında düzenlenen hava fotoğrafları ve bu hava fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritaları varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi, bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, taşınmazın imar-ihya edilen veya edilmeyen bölümleri ayrı ayrı belirlenerek toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (A) ile gösterilen bölüm yönünden BOZULMASINA 25/11/2019 günü oy birliğiyle karar verilmiştir.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi