Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1572
Karar No: 2019/6904

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1572 Esas 2019/6904 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Tapu iptali ve tescil davasında, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazın orman sınırı içinde olduğu iddiasına ilişkin, uzman bilirkişi tarafından yapılan incelemede, taşınmazın kuzey batı ucunun orman sınırı dışında kaldığı belirlenmiştir. Ancak, bu kararın aplikasyon haritasına aykırı olmaması ve ilk orman kadastro sınırlarının aplikasyon yoluyla daraltılamayacağı düşünülmüştür. Mahkemece, 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışmasıyla ilgili harita ve tutanakların uzman bilirkişiye incelettirilmeden karar verildiği belirtilerek, harita-kadastro mühendisi ve orman yüksek mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile taşınmazın şekli belirlenmeli, tahdit içindeki bölümler yönünden tapu kaydının iptali ve orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmeli, davanın açıldığı tarihte taşınmaz halen davalılar adına kayıtlı olduğu için elatmanın önlenmesine ilişkin talep reddedilmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: Türk Medenî Kanunu'nun 683. maddesi, 3116 sayılı Kanun, 1944 yılında yapılan orman kadastrosu, 5653 sayılı Kanun, 1963 yılında arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanun, 3302 sayılı Kanun.
20. Hukuk Dairesi         2018/1572 E.  ,  2019/6904 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi,gereği düşünüldü:
    K A R A R
    1964 yılında yapılan kadastro sırasında, ...... köyü yeni 109 ada 5 parsel sayılı (eski 529 parsel, 14820 m2) 14707,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, davalılar miras bırakanları adına belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tesbit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla dava açmış, mahkemece davanın kabulüne ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/04/2013 gün ve 294-4766 sayılı bozma kararı özetle; "Uzman bilirkişi tarafından 1982 yılında kesinleşen aplikasyon haritası uygulanmak suretiyle taşınmazın tamamının orman sınırı içinde kaldığı açıklanmışsa da; 529 parselin çap örneği ve orman kadastro haritası birarada incelendiğinde, taşınmazın kuzey batı ucunun orman kadastro sınırı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca; orman kadastro tutanaklarından, yörede 3116 sayılı Kanuna göre bir çalışma yapıldığı anlaşıldığı halde, bu çalışmaya ait harita ve tutanaklar da uzman bilirkişiye incelettirilmeden karar verilmiştir.
    O halde; mahkemece yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışmasıyla ilgili harita ve tutanaklar getirtildikten sonra bir Harita-Kadastro mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, hem 3116 haritası, hem de 1982 ve 1993 yıllarında yapılan orman kadastro çalışmalarına ait haritalar ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın her üç tahdit hattına göre konumu ayrı ayrı belirlenmeli, aplikasyonun ilk orman kadastrosuna aykırı olamayacağı, ilk orman kadastro sınırlarının aplikasyon yolu ile daraltılamayacağı düşünülmeli, orman kadastro sınırının taşınmazın kuzeyindeki yolu takip edip etmediği, tutanak ve harita çelişiyorsa, tutanaklarda yazan ve hava fotoğrafları ve memleket haritalarıyla desteklenen sınırlara itibar edileceği düşünülmeli, taşınmazın tahdit içinde kalan bölümleri yönünden yalnızca tapu kaydının iptaline ve orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmeli; davanın açıldığı tarihte taşınmaz halen davalılar adına tapuda kayıtlı olduğuna ve Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip bulunduğuna göre, taşınmazda haksız bir tasarruf ve elatmadan söz edilemeyeceği ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilemeyeceği gözönünde bulundurularak elatmanın önlenmesine ilişkin talep reddedilmelidir." şeklindedir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile men"i müdahaleye ilişkin talebin reddine, ......köyü, 109 ada 5 parselde kayıtlı taşınmazın (A) ile gösterilen 499,76 m² ve (B) ile gösterilen 14207,34 m² kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile eylemli orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1944 yılında yapılıp 1945 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma işlemi, 1963 yılında arazi kadastrosu, 02/02/1993 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu taşınmazın eylemli Devlet ormanı olduğu gerekçesiyle taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de mahkemenin kabulü ile toplanan delillerden oluşan sonuç uyumlu olmadığı gibi, verilen karar bozmaya da uygun değildir. Şöyle ki, bozma kararında açık bir şekilde “taşınmazın tahdit içinde kalan bölümleri yönünden yalnızca tapu kaydının iptaline ve orman olarak Hazine adına tesciline” karar verilmesi gereğine değinildiğine, uzman orman ve fen bilirkişisinin 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahditi haritası ve 1993 yılında ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, aplikasyon ve evvelce sınırlandırılmamış ormanların kadastrosuna ait harita ve tutanakların yöntemince uygulanması sonucu 17/12/2014 tarihli fen bilirkişi raporuna göre taşınmazın (B) ile gösterilen bölümünün 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahditinde, kesinleşmiş orman sınırları içinde olduğu, sonraki tarihte yapılan 2/B çalışmasına konu edilmediği, ilk orman tahditinden beri orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği anlaşılmakla bu bölüm yönünden tapu iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına; ancak (A) ile gösterilen bölümünün baştan beri tahdit dışında olduğuna, sonraki tarihli orman kadastrosunda orman sınırları içine alınmadığı ve (A) harfiyle gösterilen bölümün tahdit dışında kaldığı belirlendiğine göre bu bölüm hakkında davanın kısmen reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle bu bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi