22. Hukuk Dairesi 2016/6070 E. , 2019/6626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesinin davacı vekili ve davalılardan ... adına vekili tarafından istenilmesi ve davacı vekilinin duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/03/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile davalılar adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin 27/03/2006 tarihinde davalı ...’e ait ... plaka sayılı halk otobüsünde şoför olarak çalışmaya başladığını, çalıştığı otobüsün davalı ...’e satılması üzerine müvekkilinin kesintisiz şekilde ... yanında çalışmasını sürdürdüğünü, bu dönemde altı ya da yedi ay süreyle sigortasının yapılmadığını, sigortası yapıldıktan sonra 2012 yılının eylül ya da ekim aylarında yine ...’e ait ...plaka sayılı araçta çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin 26/06/2013 tarihinde haklı bir sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılardan ... adına vekili temyiz etmiştir.
Öncelikle şu husus belirtilmelidir ki; Avukat ...’ın her iki davalının da vekili olduğu anlaşılmakta ise de, temyiz dilekçesinde temyiz eden davalı olarak müvekkillerinden sadece ...’i gösterdiği, keza temyiz harçlarının da temyiz dilekçesine uygun olarak sadece ... adına ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalı ... bakımından kararın temyiz edilmediği esas alınmıştır.
Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının çalışma süresi noktasındadır.
Somut olayda, Mahkemece 16/11/2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesis edilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporunda, davacının 01/11/2008-09/10/2012 tarihleri arasında ve 01/04/2013-24/05/2013 tarihleri arasında olmak üzere aralıklı iki dönem halinde çalıştığı kabul edilmiştir.
Hizmet döküm cetveli incelendiğinde; davacının 08/04/2005-18/08/2006 tarihleri arasında “... ve ... Ortaklığı”, 26/09/2006-01/12/2006 tarihleri arasında “... ve ... Ortaklığı”, 08/09/2007-01/05/2008 tarihleri arasında .... ... Nak. İnş. Ltd. Şti., 01/11/2008-22/11/2010 tarihleri arasında “...”, 21/12/2010 tarihinde (1 gün) “...”, 20/07/2011-09/10/2012 tarihleri arasında “...”, 16/11/2012-31/01/2013 tarihleri arasında “... ve Ort.”, 01/04/2013-24/05/2013 tarihleri arasında “...- ...ortaklığı” adlarına kayıtlı işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna çalışmasının bildirildiği anlaşılmaktadır.
... Genel Müdürlüğü Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı 11/04/2014 tarihli cevabi yazısında; davacının davalı ...’e ait ... plakalı özel halk otobüsünde 25/06/2007 tarihinde işletme ruhsat belgesine şoför olarak kaydının yapıldığı, 27/03/2008 tarihinde ise kaydının silindiği, 19/09/2008 tarihinde aynı araca tekrar kaydının yapılarak çalışmaya başladığı, 23/12/2010 tarihinde ...’in işletme hakkını ...’e devrettiği, davacının ise aynen çalışmaya devam ettiği, ayrıca işleticinin ... plakalı aracın yerine ...plakalı araçla çalışmaya devam ettiği, davacının ise 17/02/2013 tarihinde işten ayrıldığı belirtilerek, yazı ekinde işletme ruhsat belgeleri, hat satış sözleşmesi ile hareket cetvelleri suretleri sunulmuştur.
Görüleceği üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile ... Genel Müdürlüğü Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı’nın cevabi yazısı arasında bir kısım çelişkiler bulunmaktadır. Mahkemece bu çelişkilerin aydınlatılmadan çalışma süresinin belirlenmesi yerinde değildir.
Öncelikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacı asil ve davalı asiller dinlenilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile ... Genel Müdürlüğü Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı kayıtlarına karşı beyanları sorulmalıdır.
... Genel Müdürlüğü Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı’ndan, özel halk otobüsüne şoför kaydının nasıl gerçekleştiğine ilişkin varsa tarafların işlemlerini gösterir dilekçe veyahut sair talep belgeleri istenilmelidir.
Ardından, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile ... Genel Müdürlüğü Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı’nın cevabi yazısı arasında çelişki bulunan tarihler üzerinde durulmalı ve kayıtlı dava dışı işverenlerle davalılar arasında bağlantı bulunup bulunmadığı, varsa ne tür bir bağlantı olduğu hususu araştırılmalıdır. Ayrıca anılan dava dışı işverenlerden işçi şahsi sicil dosyası da istenilmelidir.
Davacı tanıklarının, davacıyla aynı durakta çalışıp çalışmadığı ve komşu sayılabilecek işyeri bordro tanığı olup olmadıkları araştırılarak, beyanları bir denetlemeye tabi tutulmalıdır.
Neticeye göre, dosya kapsamındaki deliller bir arada değerlendirilerek çalışma süresi bakımından uyuşmazlık çözümlenmeli ve dava konusu tüm talepler yeniden değerlendirilmelidir.
Kabule göre de;
Mahkemece, 24/05/2013 tarihli fesih bakımından, davacının alkollü araç kullanması sebebiyle ehliyetine el konulduğu, dolayısıyla işveren feshinin haklı olduğu esas alınarak, kabule göre son dönem çalışması tazminat hesabından dışlanmıştır. Ne var ki, davacının işverene ait aracı alkollü kullanması sebebiyle mi ya da görev ve mesaisi dışında kişisel aracı alkollü kullanması sebebiyle mi ehliyetine el konulduğu hususları araştırılmamıştır. Bu yön araştırılarak, görev ve mesaisi dışında kişisel aracı kullanırken alkollü olması sebebiyle ehliyetine el konulduğunun ortaya çıkması ihtimalinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin “III” numaralı alt bendi uyarınca zorlayıcı sebebin söz konusu olacağı, bu bende göre ise işverenin kıdem tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Diğer taraftan, Mahkemece kabule göre ilk dönem çalışması için kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır. Giydirilmiş ücret bakımından, dava dilekçesinde, günlük 20,00 TL yemek parası verildiği iddia edilmiştir. Tanıkların yemeğin işverence karşılandığına ilişkin beyanları bulunmakla birlikte, söz konusu menfaatin ayni mi yoksa nakdi mi olduğu hususunda tanıklardan detaylı beyanlarının sorulmaması hatalıdır. Bu halde, bahsi geçen iddia yönünden tanıklardan detaylı beyanları sorulduktan sonra giydirilmiş ücret yeniden değerlendirilmelidir.
Fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına yönelik talepler bakımından ise; Mahkemece, 16/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda açıklanan mütalaa doğrultusunda red hüküm sonucu tesis edilmiştir. Ancak, dosyaya sunulmuş hareket cetvellerinin sınırlı sayıda güne ilişkin olduğunun dikkate alınmadığı, kaldı ki bu kayıtların denetime elverişli şekilde de incelenmediği; vardiya saatleri ile tatil çalışmaları bakımından tanık beyanlarının irdelenmediği; işletme ruhsatında araçta üçüncü bir şoför çalıştığına ilişkin bir bilginin bulunmadığı hususunun da gözardı edildiği; netice itibariyle dosya kapsamındaki delillerin yeterli detayda değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Davacının çalışma süresinin belirlenmesinin akabinde, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına yönelik talepler bakımından, dosya kapsamındaki deliller, iddia ve savunmayı karşılayacak şekilde yeniden incelenerek bir sonuca gidilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, davalı ... yararına takdir edilen takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.