Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4873
Karar No: 2020/4847
Karar Tarihi: 28.09.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/4873 Esas 2020/4847 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazın projeye aykırı olarak inşa edildiğini ve ayıplı imalat kullanıldığını belirterek davalıdan tazminat talep etmiştir. Mahkeme, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna karar vererek davanın kısmen kabulüne hükmetmiş ve taraflar temyiz etmiştir. Ancak mahkeme, açık ve gizli ayıp ayrımını yapmadan karar verdiği için, konunun incelenmesi gerektiğine karar verilerek hüküm bozulmuştur. Davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığına da bakılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davanın 4077 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi yerine, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 198. maddesi (6098 Sayılı TBK'nın 223. maddesi) uyarınca değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
3. Hukuk Dairesi         2020/4873 E.  ,  2020/4847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalıdan satın aldığı taşınmazın projeye aykırı olarak inşaa edildiğini, çatı katı ve balkonunun eksik olarak yapıldığını ve tüm yapıda ayıplı imalat kullanıldığını, bu hususuların davalıya ihtar edilmesine ragmen netice alınamadığını belirterek; eksik, kusurlu, ayıplı inşaat nedeniyle 36.300,00 TL, ayıplı imalatın projeye uygun hale getirilmesi için 5.000,00 TL, ecrimisil bedeli olarak 1.755,00 TL, noter, tespit ve yazışma masrafları olarak 1.026,74 TL manevi tazminat olarak 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dava tarihi olan 27.11.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi (6098 Sayılı TBK.’nun 223. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde)
    ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’ nun 198. maddesinde (6098 sayılı TBK.’ nun 223. Maddesi) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; talep edilen hususlarla ilgili “açık ayıp” ve “gizli ayıp” ayrımı ayrıntılı ve açık bir şekilde yapılmadan ayıplı imalat bedeline ilişkin hesaplama yapılmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir. Yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkemece bağımsız bölümün teslim tarihi de göz önünde bulundurularak yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davacının ileri sürdüğü hususlara ilişkin “açık ayıp” ve “gizli ayıp” değerlendirilmesi yapılıp, “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatların, niteliği ve ortaya çıktıkları (mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak bu ayıpların ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki bir tüketicinin ne zaman farkedebileceği) ile tespit edilen ayıplarla ilgili olarak ,davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususu da araştırılarak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. Başkan







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi