11. Hukuk Dairesi 2019/3600 E. , 2019/7016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Patnos 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 17/12/2015 tarih ve 2014/560-2015/315 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada, müvekkilinin Patnos İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2013-2014 eğitim öğretim yılı öğrenci taşıma işi için açılan ihaleyi kazandığını ve şartname gereği olan edimini yerine getirerek taşıma işini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, hak edişini almak için davalı kuruma başvuruda bulunduğunda, davalı kurumun, müvekkili hakkında taşıma işini gereği gibi yapmadığı iddiasıyla inceleme yapıldığını, yapılan inceleme sonucunda müvekkiline yapılan 60.542,50 TL ödemenin yersiz olduğunun tespit edildiğini, bu miktar ödenmeden bakiye hak edişin ödenmeyeceğini bildirdiğini, oysa müvekkiline davalı kurum tarafından belirtilen tutarda bir ödeme yapılmadığı gibi, müvekkilinin taşıma işini de eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taşıma işinin muhatabı olan öğrenciler, veliler ve okul müdürleri ile aralarında hiçbir sorun yaşanmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kuruma 60.542,50 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada, asıl davada ileri sürdüğü vakıaları tekrarlayarak, 2013-2014 yılı taşıma işi ihalesinden kaynaklanan 112.000,00 TL alacağın tahsili için davalı kurum aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı kurumca takibe kısmen itirazda bulunularak, alacağın 60.606,81 TL’lik kısmına itiraz ettiğini ancak icra dairesince alacağın tamamına itiraz edilmişçesine takibin tümüyle durdurulmasına karar verildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkil kurumun öğrenci taşıma işlerini taşıma ihalesi kapsamında belli firmalara gördürdüğünü, davacı tarafın da bu şirketlerden biri olduğunu, davacı aleyhine soruşturma başlatıldığını, öğrenciler için görevlendirilmesi gereken araç sayısından az araçla öğrencilerin taşındığının ve davacıya yapılan 60.542,50 TL’nin yersiz olarak ödendiğinin tespit edildiğini, bu tespit yapılırken okul müdürleri, şirket yetkilileri ve taşınan öğrencilerin beyanlarına başvurulduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taşıma sözleşmesinin gereklerine riayet ederek, sözleşmeyle belirlenen şartlara uygun olarak taşıma işini yaptığı, tanık beyanlarında da sabit olduğu üzere görevlendirilmesi gereken araç sayısı kadar araç görevlendirildiği, eğitim - öğretimi aksatacak bir olumsuzluğun yaşanmadığı, bu nedenle davacının sözleşme konusu ücrete hak kazandığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne, asıl davada, davacının davalıya 60.542,50 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, birleşen davada, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinden dolayı borçlu olunmadığın tespiti, birleşen dava ise, taşıma ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı idare, davacının, taşıma işini sözleşmede belirlenenden daha az sayıda araçla yaptığını, bu hususun davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda tespit edildiğini, bu nedenle davacıya daha önceden ödenen 60.542,50 TL’nin yersiz olduğunu ve iadesi gerektiğini savunmuş, davacı ise, taşıma işini sözleşmede belirlenen şartlarla ve eksiksiz yerine getirdiğini, taşımanın muhatabı olan öğrenci, veli ve okul yönetimleriyle herhangi bir olumsuzluk yaşamadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, taşıma işinin muhatabı olan okul müdürleri tanık olarak dinlenilmiş, müdürlerin, davacının taşıma işini sözleşmede belirlenen sayıda araçla ve eksiksiz yerine getirdiğine ilişkin beyanlarına dayanarak, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemece, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Zira davalının savunmasının dayanağı olan soruşturma raporu bir bütün halinde dosyada yer almadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmeler, ihale şartnamesi ve birleşen itirazın iptali davasına konu icra dosyası da dosyada yer almamaktadır. Bu itibarla, mahkemece, asıl davada ispat külfeti üzerinde olan davalı idareye ispat olanağı tanınması, bu doğrultuda, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmeler, ihale şartnamesi, soruşturma raporu ve birleşen davaya konu icra dosyasının dosyaya getirtilmesi ve sözleşme ve ihale şartnamesiyle, taşımanın kaç araçla yapılmasının kararlaştırıldığının tespit edilmesi, akabinde, soruşturma raporu değerlendirilerek, davalı idarenin hangi delillere dayalı olarak davacının kararlaştırılandan daha az sayıda araçla taşıma işini yaptığı sonucuna ulaştığının belirlenmesi ve gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, asıl ve birleşen davalarda verilen hükmün davalı idare yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, asıl ve birleşen davalarda verilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.