1. Ceza Dairesi 2019/2058 E. , 2019/3918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2018 tarih ve 2018/12 esas 2018/137 sayılı kararla TCK"nin 82/1-d, 35, 62, 53, 54. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün istinaf talebinin esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık müdafiinin uygun görülmeyen duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında; mağdur ...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı, sanık müdafiince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince verilen 01.10.2018 gün ve 2018/1785 esas, 2019/1494 karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının, sanık müdafii ve sanık tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;
... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince verilen 01.10.2018 gün ve 2018/1785 esas, 2019/1494 sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının Üye Sayın ..."in suçun vasfı yönündeki karşı oyu ve oy çokluğuyla tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK"nin 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, sanık ... hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak, müdafiinin tahliye talebinin reddine, CMK’nin 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/09/2019 gününde karar verildi.
(M)
KARŞI OY:
Davanın taraflarının ... olduğu, sanık ...’in eşi olan ... ile tartışığı ve evdeki ekmek bıçağını eline aldığı ortak çocukları olan ...’in tarafların arasına girdiği ve ayırmaya çalıştığı, bu sırada sanığın öz oğlu olan ...’i yaraladığı iddiası ile kamu davası açıldığı, olayın sıcağı sıcağına alınan beyanlarda kullanılan tercümanların yasal mevzuata uygun atanmadığı ve kim olduğu belli olmayıp alınan bu ifadeler ve mevcut doktor raporuna göre sanığın oğlu olan ...’e karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlediği heyetimizce kabul edilmiş ise de;
Türkçe bilmeyen kişilere yasal olarak görevlendirilmiş, işinin ehli bir tercüman atanmadan kim olduğu belirlenemeyen tercüman vasıtasıyla alınan beyanların karara esas teşkil edemeyeceği, bunun geri dönülmez hak kayıplarına yol açacağı, dosyada bu şekilde kim olduğu bilinmeyen tercüman şeklinde imzası alınan kişiler aracılığı ile alınan ifadelerin sanık aleyhine delil sayılamayacağı, kaldı ki sanığın eşi ...’ün (mağdurun annesi) kendisinin ilk ifadesi sırasında görevli tercümanla alınan beyanın gerçeği yansıtmadığını, bu tercümanın yetersiz olduğunu açıkça söylediği, olayda yaralanan ...’in mahkemedeki yeminli tercümanla verdiği beyanında da (mağdurun ilk ifadesi olaydan 14 saat sonra hastanede polislerce tercüman aracılığı ile elyazısıyla alınmıştır.) ilk ifaedeyi verirken şokta olduğunu, ne dediğini bile bilmediğini söylediği ve ilk beyanlarını kabul etmediği görülmüştür.
Sanığın eşi ile tartışığı ancak öz oğlu ile herhangi bir husumetinin olmadığı onu öldürmesini gerektirecek bir neden olmamasına rağmen eşi ile tartışma sırasında ikisini ayırmaya çalışan oğlu mağdur ...’e isabet eden vücuda 4 cm giren bıçak yarasının dosyadaki vücut diyagramı incelendiğinde göğüs sol memenin iç tarafında yukardan aşağı sağdan sola doğru seyir gösterdiği, yara incelendiğinde bıçağın saplamak şeklinde olmayıp sallama şeklinde bir yaralamanın oluştuğu, bunun da sanığın eşine karşı bıçağı sallar iken araya giren oğluna isabet etmesi şeklinde gerçekleştiği görüşünü desteklediği, bu olayın aralarında hiç bir husumet olmayan oğluna yönelik sanığın eyleminin olası kastla yaralama suçuna oluşturacağını da düşündüğümden sanığın eyleminin alt soyuna karşı öldürmeye teşebbüs olduğuna dair çoğunluk görüşüne muhalifim. Saygılarımla.
Muhalif Üye
...