Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/814
Karar No: 2020/4883

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/814 Esas 2020/4883 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/814 E.  ,  2020/4883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı şirket, davalı kurum ile sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi akdettiklerini, Sosyal Güvenlik Kurumuna kesilen 01.05.2014 ile 31.05.2014 tarihleri arasındaki Mayıs 2014 dönemini kapsayan faturada acil sağlık hizmetleri bedeli için 198.651,00TL olan bedelden % 92,4455 oranında kesinti yapılarak 183.644,00 TL’nin ilk hak edişten kesileceğinin davalı kurum resmi web sayfası üzerinden duyurulduğunu, kesinti gerekçesi olarak da sunulan hizmetinin acil sağlık hizmeti olmadığının belirtildiğini, ilgili belgeler incelendiğinde görüleceği üzere vakaların tamamının acil olduğunu, kaldı ki Sağlık Bakanlığının Acil Sağlık Hizmetleri tanımı ile Sosyal Güvenlik Kurumunun Acil Hasta tanımının birbiri ile örtüşmediğini, bu nedenlerle 01.05.2014 ile 31.05.2014 tarihleri arasındaki Mayıs 2014 dönemini kapsayan faturanın acil sağlık hizmetleri bölümünden yapılan 183.644,00 TL kesintinin haksız yere uygulandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacı tıp merkezinin 01.05.2014 ile 31.05.2014 tarihleri arasındaki Mayıs 2014 döneminde acil serviste ayakta tedavi edilen 9446 hastanın yeşil alan muayenesi olarak kabul edilip 520.021 kodlu olarak fatura edilmesi gerekirken acil servis hastası olarak fatura edilmesi nedeniyle sağlık uygulama tebliğinin 2.3.1 maddesinin "Kurumu acil sağlık hizmetleri olarak faturalandırılan hizmetlerin kurumun inceleme birimlerince yeşil alan muayenesi olarak değerlendirilmesi halinde verilen sağlık hizmetlerinin bedelleri karşılanamaz.’’ hükmü ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 2012/62 sayılı genelgesinin 1.2 ve 1.5 maddeleri gereğince örnekleme yöntemi ile yapılan inceleme
    sonucunda tespit edilen oranda kesinti yapıldığı ve yapılan kesinti tutarının yerinde olduğundan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davasının reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı, acil sağlık hizmeti için başvuruda bulunanlara hizmet vermek durumunda olduklarını, Sağlık Bakanlığınca ... ya gönderilen 01.06.2012 tarih ve 9358 sayılı yazı ile tanımı yapılan Acil Hal esaslarına göre çalıştıklarını, acil hastaya müdahale esaslarına yetkili kılınan Sağlık Bakanlığının 26.3.2014 tarih 2014/13 sayılı genelgesine göre yeşil alan muayenesinin tamamen ilgili hekimin değerlendirmesine bırakıldığını belirterek yapılan kesintinin haksız olduğunu bildirmiş, davalı taraf ise acilden giriş yapan hastaya verilen tedavi hizmetlerinin uygun olmadığını, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmeye, SUT hükümlerine ve ilgili mevzuata göre yapılan kesintilerin yerinde olduğunu savunmuştur. Mahkemece; Sağlık Bakanlığı E.Başmüfettişi, Uzman Hukukçu ve Eczacı bilirkişilerden oluşan 12.01.2016 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ancak hükme esas alınan bilirkişi raporuna davacı tarafça itiraz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık hakkında davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı gerekçeli itirazlarını da karşılayacak şekilde ek bilirkişi raporu alınmadığı gibi, kararda bu hususlar tartışılmadan bilirkişi raporuna uyulduğu belirtilerek yetersiz gerekçe ile hüküm verilmiştir. O halde Mahkemece yapılması
    gereken; tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, içerisinde konusunda uzman hekimin de yer alacağı en az üç kişiden oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi