9. Hukuk Dairesi 2019/7914 E. , 2019/22029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
" 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasında “İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir.” düzenlemesi bulunduğu, ilk derece mahkemesi karar tarihinin 21.02.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının davalılar vekiline 14.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kararın davalılar vekilince 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 23.10.2019 tarihinde temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceği anlaşıldığından davalılar vekilinin temyiz isteminin süreden dolayı REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 10/12/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi."
K A R Ş I O Y
Davacı işçi tarafından davalılar aleyhine açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasına ilişkin yerel mahkemenin 5521 sayılı kanun yürürlükte iken verdiği kabul kararının davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz süresi olarak kabul edilen iki haftalık süre içinde temyiz edilmiştir.
Temyiz istemi çoğunluk görüşü ile “25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasında “İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir” düzenlemesinin bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 21.02.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, gerekçeli kararın davalılar vekiline 14/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 23/10/2019 tarihinde kararın davalılar vekilince temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceği anlaşıldığından davalılar vekilinin temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.’un 90 ve 94. maddeleri uyarınca “Kanunun belirlediği süreler kesin olup kural olarak, kanunda belirtilen süreleri artıralamaz veya eksiltelemez” ise de Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesinin uygulanması ile ilgili madde de “İlk Derece Mahkemeleri tarafından bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir” denmekle Bölge Adliye Mahkemesince kanun yoluna ilişkin kararların temyiz süresi yoruma muhtaç hale gelmiştir. İstinaf dairesince yanılgılı olarak sekiz gün yerine iki haftalık kanun yolu süresi olduğu hüküm altına alınmıştır. Burada verilen süre aslında 7036 sayılı kanunda öngörülen süredir. Ancak İlk Derece Mahkemesinin kararı kanun yürürlüğe girmeden önce olduğundan, kanunun geçici 1. maddesi gözden kaçırılmıştır. 7036 sayılı kanun değişikliği ile belirlilik kısmende olsa tereddütlü hale gelmiştir. Nitekim mahkeme de yanılgıya düşmüştür. Bu gözden kaçırma temyiz edenin temyiz hakkını ortadan kaldırmamalıdır. Zira verilen süre, açıklandığı gibi kanunun belirlediği bir süredir. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi “İlk derece mahkemelerince davaya hangi sıfatla bakıldığı açıkça belirtilmeden yapılan yargılamalar sonunda verilen kararlarda başvurulabilecek kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi nedeniyle başvurucuların temyiz sürelerini geçirmeleri ve temyiz başvurularının süre yönünden reddedilmesi üzerine yapılan bireysel başvurularda oluşan hukuki belirsizliğin tarafların mahkemeye erişimine zarar verdiğine dolayısıyla mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Aktif Elektrik Müh. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. , §§ 28-50; ... Mermer Maden İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve diğerleri, B. No: 2013/7114, 20/1/2016, §§ 30-57).
Davalıların temyiz isteminin sürede olduğunun kabulüyle incelenmesi gerekirken, temyiz isteminin reddine karar verilmesi mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğundan, çoğunluğun görüşüne katılınmamıştır. 10/12/2019