MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet-Takas-Mahsup


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


KARAR

Borçlu vekili, ... 3. İcra Dairesi’nin 2014/1639 sayılı icra takibinde, hesaplanan faiz oranları fahiş olup, alacakların ilama aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu.... 5. İcra Dairesi’nin 2012/1666 Esas sayılı dosyasına konu alacak ile borcunun takas ve mahsup edilmesini istemiştir.
Mahkemece, kıdem tazminatı alacağı için istenen 18.028,21 TL faiz miktarının 10.409,40 TL olarak düzeltilmesine, bunun üzerindeki faiz miktarı yönünden takibin iptaline, diğer alacak kalemlerinin faizine yönelik şikayetin reddine, takip talebinde istenen asıl alacakların ilama aykırı olduğuna yönelik şikayetin reddine, takas mahsup talebinin kabulü ile .... 3. İcra Dairesi’nin 2014/1639 esas sayılı icra takibinde vekalet ücreti dışındaki borç ile ... 5. İcra Dairesi’nin 2012/1666 esas sayılı icra takibinde vekalet ücreti dışındaki alacağın takas ve mahsubuna karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazı yerinde değil ise de;
HGK.nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere,
1- Takasa konu alacağın İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibi yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması,
2- Alacağın ilama bağlanmış olması,
Hallerinde takas ve mahsup itirazı nazara alınabilir. Bu istem, takibin her safhasında ileri sürülebilir.
Somut olayda, ... 3. İcra Dairesi’nin 2014/1639 Esas sayılı takip dosyasına, 18.02.2014 tarihinde, .... 5. İcra Dairesi’nin 2014/210 Esas sayılı dosyasından haciz yazısı gönderilmiş, 18.02.2014 tarihli müzekkere cevabı ile de, dosya alacağına haciz konulduğu, dosyada henüz bir tahsilat olmadığı, tahsilat olduğunda haczin dikkate alınacağı bildirilmiştir. 27.02.2014 tarihinde ise takas mahsup talebinde bulunulduğu ve dolayısıyla haciz tarihinden sonra olduğu anlaşılmakla talebin reddine karar vermek gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.