
Esas No: 1986/2516
Karar No: 1986/4172
Karar Tarihi: 25.12.1986
Danıştay 4. Daire 1986/2516 Esas 1986/4172 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkemenin 1986 yılında verdiği karar, bir yatırım indirimi uyuşmazlığı üzerine açılan dava hakkında. Yatırım indirimi, vergiye tabi olan kazançların belirli oranlarda indirilmesine yönelik bir istisnadır ve vergi yargı yerleri tarafından denetlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu olduğuna dair bir bulgu olmadığı ve tarh ve tahakkuk ettirilmiş bir verginin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır. Kararda ayrıca, yükümlülerin matrah belirleme konusunda vergi idaresine danışabilecekleri ancak vergi tahakkuk ettikten sonra dava açabilecekleri vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Yatırım indirimi: ticari veya zirai kazançların belirli oranlarda indirilmesine yönelik bir istisna (misli 3/2/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu)
- Vergi yargı yerlerinin denetimi: yatırım indirimi gibi tamamen vergisel içerikli konuların vergi yargı yerleri tarafından incelenmesi gerektiği (misli 3/2/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu)
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 4172
Esas Yılı : 1986
Esas No : 2516
Karar Tarihi : 25/12/986
TEŞVİK BELGESİNDE ÖNGÖRÜLEN YATIRIM İNDİRİMİ ORANININ SAPTANMASI KONUSUNDAKİ İŞLEMİN KESİN VE YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİ BİR İŞLEM OLDUĞU, VE TAMAMEN VERGİYE İLİŞKİN BİR DAVA NİTELİĞİNDE OLDUĞUNDAN BU KONUDAKİ DAVALARIN VERGİ MAHKEMESİNDE İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Uyuşmazlık; Teşvik Belgesinde öngörülen yatırım indirimi oranının (% 40) 1984 yılı için de uygulanması istemin reddine ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir.
Yatırım indirimi ticari veya zirai kazançlar üzerinden vergiye tabi yükümlülerin kalkınma planlarında öngörülen yer ve koşullar çerçevesinde yaptıkları yatırımlardan sağladıkları kazançlardan belli oranlarda indirim yapılmasını öngören bir istisnadır. İstisna edilecek kazancın hesaplanmasında yatırımın yapıldığı yer ve koşullara göre belirlenen indirim oranı uygulanır. Dolayısıyla vergiye tabi olacak kazancın miktarı da buna göre oluşmaktadır. Tamamen vergisel içerikli ve nitelikli olduğu için vergi yargı yerlerince denetlenmesi gerekeceği de açıktır.
Bu nedenle, mahkemece olayda kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı gibi, tarh ve tahakkuk ettirilmiş bir vergininde söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, olayın esastan incelenerek yeniden karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
AZLIK OYU:
Yükümlüler, beyanname vermeden önce, matrahın belirlenmesiyle ilgili tereddüt ettikleri hususları vergi idaresinden sorabilirler. Bu durumda, aldıkları olumsuz cevap, vergilendirmeye ilişkin kesin bir işlem değildir, sadece idarenin o konudaki görüşünün bildirilmesinden ibarettir. Böyle bir bildirim üzerine açılan davaya bakılması, verginin tahakkukundan önce vergi miktarının mahkemece belirlenmesi, hem yükümlünün hem de dolayısıyle idarenin görevinin üstlenilmesi sonucunu doğurur. Oysa beyana tabi vergilerde, yükümlünün vergi matrahından tam olarak beyan etmesi, tereddüt ettiği veya idarece kabul edilmeyen matrah kısmı için "ihtirazi kayıt" koyması, vergisini tahakkuk ettirdikten sonra dava açma hakkını kullanması gerekir. Aksi halde, böyle bir davanın hangi yerde (Ankara veya mükellefin oturduğu yer) ve hangi mahkemede (idare mahkemesi veya vergi mahkemesi) açılacağı gibi çok yönlü görev ve yetki uyuşmazlığı ortaya çıkmakta, vergi dairesinin, eksik matrah beyanı üzerine vergi salmasına karşı açılacak bir başka dava ile, değişik kararlarla verilmesi ve karışıklıklar söz konusu olabilmektedir.
Olayımızda, yatırım indiriminin vergiye ilişkin bulunması davaya vergi mahkemesince bakılması için yeterli bir neden kabul edilmiştir. Oysa, dava açılabilmesi için, yatırım indiriminin, belirlenen bir matrah ve bir vergilendirme işlemi içinde yer olması gerekir. Yukarıda açıklandığı gibi, bir vergi salınmadan önce, yükümlünün başvurusu üzerine vergi idaresinin görüş bildirmesi, kesin bir vergilendirme işlemi olmadığından, konusu bulunmayan davanın vergi mahkemesince incelenmeden reddi yerindedir. Bu nedenle Dairemizin bozma kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.