17. Ceza Dairesi 2019/6678 E. , 2019/8190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ...’ın yokluğunda verilen 06/12/2017 tarihli kararın, aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle, sanık müdafiinin öğrenme üzerine 23/01/2019 tarihli temyiz isteminin yasal süresinde olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki red görüşüne iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Her ne kadar 02/03/2016 tarihli önceki hükümde direnilerek mahkumiyet kararı verilmiş ise de; söz konusu direnme kararında gerekçenin genişletilmesi ve değiştirilmesi suretiyle hüküm kurulduğu, bu durumun Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun istikrar bulmuş içtihatları uyarınca (Örneğin, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/10/2016 gün 2015/783 Esas ve 2016/377 Karar sayılı kararı) yeni hüküm mahiyetinde olduğu anlaşılmakla, dosyanın Dairemizce yapılan incelemesinde;
TCK’nun 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçları hakkında denetim ve işlem yapan elektrik, su, doğalgaz idarelerinde çalışan kamu görevlileri, görevleri sırasında, karşılıksız yararlanma olarak nitelenebilecek usulsüz bir kullanımı tesbit ettiklerinde bu eylemin ceza soruşturmasını gerektirebileceğini dikkate alarak bir yandan elektrik, su, doğalgazın sayaçtan geçirilip geçirilmediği, sayaçtan geçiyorsa sayacın doğru ölçüm yapmasına müdahale edilip edilmediği, kısmen veya tamamen geçirilmiyorsa tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek hangi yöntemlerin, bu amaçla hangi cihaz ve malzemelerin kullanıldığı, bu tespitlerin ne tür incelemelere dayandığı vb. tüm ayrıntıları içeren bir suç tutanağının düzenlenmesi, bir yandan da CMK’nun 158. maddesi gereğince hemen en yakın adli kolluk birimine veya Cumhuriyet Başsavcılığı"na durumun bildirilmesi ve adli kolluk görevlilerinin de olay yerine hemen intikali ile CMK’nun 160. ve 161. maddeleri gereği Cumhuriyet Savcısı"nın emirleri çerçevesinde suçun sübut ve niteliğine yönelik delil toplama görevini yapmalıdır.
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından da suç tutanağı içeriğine göre şüphelinin iş yeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğalgaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının veya kurulu gücün varsa tüketim föyleri de getirtilmek suretiyle tesbiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı veya kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanım halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın, orantısızlığın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tespiti amacıyla keşif yapılması için CMK’nun 83. ve 162. maddelerine istinaden Sulh Ceza Hakimliğinden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması için talepte bulunulması, Sulh Ceza Hakimliğince gecikmesinde sakınca bulunduğu yolunda karar verildiği taktirde Cumhuriyet Savcısı tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya içeriğindeki delillere göre karşılıksız yararlanma suçunun oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde şüphelinin TCK"nun 168/5. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi, bu hususun CMK"nun 174. ve 223/8. maddeleri gereğince işlem ifasına da yol açabileceği değerlendirilerek Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliye belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirilip, makul bir süre tanınması, soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenlerle; bu hususta eksikler olmasına rağmen iddianame mahkemece kabul edilmişse CMK’nun 223/8. hükmü karşısında eksikliklerin mahkemece tamamlanması gerekecektir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/12/2018 tarih, 2017/732 Esas ve 2018/678 Karar; 27/11/2018 tarih, 2017/318 Esas ve 2018/578 Karar; 13/02/2018 tarih, 2017/13-388 Esas ve 2018/36 Karar; 13/06/2006 tarih, 2006/7-160 Esas ve 2006/161 Karar sayılı içtihatlarında bu hususlar ve ayrıntıları açıklanmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar neticesinde;
1-Sanık hakkında sayaç olmadan kullanım yapıldığına dair, kaçak su kullanım tutanaklarının düzenlenmesi karşısında; sanığın suça konu yerde ne kadar süre oturduğunun ve kaçak kullanımın ne zaman başladığının kesin bir biçimde belirlenmesinin ardından, sanık suça konu yerde halen oturmakta ise kaçak kullanım ve kurulu güç belirlenmek suretiyle, oturmuyor ise ulaşılması halinde önceki dönem tüketim değerlerine göre tüketim miktarının tespiti ve kaçak kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden rapor alınmadan eksik kovuşturma ile uygulama yapılması,
2-Alınan bilirkişi raporu sonucunda, katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının ne olduğunun bilirkişiye hesaplattırılarak, sanık hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından, Ceza Genel Kurulu"nun 2018/678 Karar sayılı kararında da ifade edildiği gibi CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak su kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK"nun 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine makul bir süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.