8. Hukuk Dairesi 2016/14227 E. , 2017/1710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Şikayet eden borçlu ... vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan ilama dayalı başlatılan takipte, borçlunun Vakıfbank nezdindeki hesaplarına haciz konulduğunu. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"na 5999 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 6. maddesi ve 6111 sayılı Kanun"un Geçici 2. maddesine göre bu madde uyarınca ödenecek tazminatın tahsili için İdare"lerin mal, hak ve alacaklarının haczedilmeyeceğini, öte yandan borçlu İdarenin gördüğü hizmet kapsamında tüm mal hak ve alacaklarının nitelikleri gereği kamu hizmetinin sürdürülebilmesi için kamuya tahsisli olduğunu, ayrıca İİK"nun 82/1. maddesi kapsamında borçlu Kurum mallarının haczinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle yapılan haciz işleminin yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa"nın Geçici 2. maddesinin göndermesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesine eklenen hüküm uyarınca kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatların tahsili için idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği, takibin dayanağı olan ilamın karar tarihinin 6111 sayılı Yasa"nın Geçici 2. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonrasına ilişkin olduğu, ayrıca karar tarihinin 30/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden de sonrasına ilişkin olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Hükmün esası, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
30.06.2010 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa"nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"na eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. Yine 6111 sayılı Kanun"un Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiş ise de; 6111 sayılı Kanun"un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilmiştir. 11.06.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren bazı kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6487 sayılı Kanun’un 21 maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6"ncı maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir. Anılan 6. maddenin yeni halinin 11 fıkrasında bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği, yine 13. fıkrasında da; "04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğü girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerine tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması halinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır" düzenlemeleri mevcuttur. Ancak 6487 sayılı Yasa ile değişen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. Fıkrası, Anayasa Mahkemesi"nin 13.11.2014 tarihli ve 2013/ 95 Esas- 2014/176 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Böylece 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların infazında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacakları ile ilgili haciz yasağı mevcut değildir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, el atma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa"nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekir.04.11.1983"den sonraki el koymalarda ise; herhangi bir haciz yasağı yoktur.
Somut olayda; ilam tarihi 23.10.2012 olup, idarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 öncesi olduğuna dair iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekli olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa"ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır.
Mahkemece, haciz yasağı bulunduğu yönündeki şikayetin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2017 tarihinde oybirlğiyle karar verildi.