Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6908
Karar No: 2019/6999

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6908 Esas 2019/6999 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 263 sayılı parseldeki taşınmazı tapu kaydına güvenerek satın aldı. Ancak daha sonra taşınmaz orman tahdidi içerisinde kaldığından tapusu iptal edilerek Hazine adına tescil edildi. Davacı, tapusu iptal edilen taşınmazın bedeli, inşa edilen konut değeri, çevre düzenlemesi, dikilen ağaçlar, ödenen emlak ve abonelik bedelleri, sigorta bedelleri gibi masrafların da hesaba katılmasıyla belirsiz bir alacak davası açtı. Daha sonra tazminat isteğinde bulunan davacı, talep arttırımı ile birlikte toplamda 172.014,00 TL talep etti. Mahkeme tarafından davalının ödeme yükümlülüğüne karar verildi. Ancak bilirkişi raporu hukuki değerlendirme için yeterli olmadığından karar bozuldu. Yargıtay, taşınmazın tazminat miktarının yeniden belirlenmesi için değerlendirme yaparak karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verdi.
Kanun Maddeleri:
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemi.
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca eksik harcın ikmali, harç tamamlanmadığı takdirde davanın işlemden kaldırılması veya açılmamış sayılması.
20. Hukuk Dairesi         2017/6908 E.  ,  2019/6999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili müvekkilinin...., 263 sayılı parseldeki Mustafa İlter adına kayıtlı taşınmazı 06/01/2010 tarihinde tapu kaydına güvenerek satın aldığını, müvekkilinin satın aldığı tarihten daha sonra 2012 yılında dava konusu taşınmazın orman tahdidi içerisinde kaldığından tapusunun iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini beyan ederek; taşınmazın tamamının bedeli ile müvekkili tarafından inşa edilen konut değeri, yapılan çevre düzenlemesi, dikilen ağaçlar, ödenen emlak ve abonelik bedelleri, yapılan sigorta bedelleri vs. bedellerden ibaret olup kesin rakamı belirlenemeyen belirsiz alacak davasında şimdilik 60.000,00 TL"nin tapunun iptaline ilişkin ilamın kesinleştiği 05/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 25.01.2017 tarihli harçlandırılmamış ıslah dilekçesiyle ise tazminat isteğini 172.014.00 TL"nin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmek suretiyle ıslah etmiştir.
    Bozma kararı öncesinde verilen; 16.06.2015 gün ve 2014/454 E. - 2015/404 K. sayılı gerekçeli kararda; davanın kabulü ile davacı tarafın talep arttırım talebi ile birlikte ev ve arazinin toplam değeri olan 172.014,00 TL tazminatın kararın kesinleştiği tarih olan 05/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Temyiz edilen karar; Dairemizin 12.12.2016 gün ve 2015/13581 E. - 2016/12013 K. sayılı bozma kararı ile "...Mahkemece bu kanunî düzenleme gereğince, 60.000,00 TL dava değeri üzerinden alınması gereken eksik harcın ikmali için aynı Kanunun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen harç tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yatırılmış olan maktu harç ile yargılamaya devam edilmiş olması 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesine aykırılık oluşturduğu" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece eksik harcın ikmal ettirilmesi ve yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kabulü ile talep arttırım dilekçesi ile birlikte ev ve arazisinin toplam değeri olan 172.014,00 TL tazminatın kararın kesinleştiği tarih olan 05/05/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yetersiz, dayanak bilirkişi raporu ise hüküm kurmaya elverişli, denetime açık tespitler içermemektedir. Şöyle ki:
    Arazi niteliğinde olan taşınmaza, taşınmazın net gelirinin esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibariyle kanun hükümlerine uygundur. Ancak dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişinin raporunda belirttiği özellikleri dikkate alındığında % 300 oranına tekabül edecek kadar objektif değer arttırıcı bir unsur bulunmamakta iken, raporda soyut ifadelerle taşınmaza % 300 oranında objektif değer artışı uygulanmış olup hükme dayanak alınan bilirkişi raporu bu yönüyle denetime de uygun değildir.
    O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, arazi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, önceki bilirkişi dışında yeniden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu yardımıyla, taşınmazın sulu olup olmadığı yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu tespit edilip, yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları İl/İlçe Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan (tapu iptali ve tescile ilişkin kararın kesinleştiği tarih) 2014 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan "kg." satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluştan getirtilmek suretiyle taşınmazın değeri, değerlendirme tarihi olan tapu iptal kararının kesinleştiği 05/05/2014 tarihinde olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre ve objektif değer arttırıcı unsur eklenmesini gerektirecek vasıfları varsa bu vasıfları denetime olanak verecek şekilde açıklanarak hesaplanmalı ve bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, varsa üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak davacının gerçek zararı saptanıp, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi