22. Hukuk Dairesi 2015/25194 E. , 2015/33008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 31.12.2013 tarihinde tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, normal mesainin haftanın 5 günü 08:30- 17:30 saatleri arasında olduğunu, buna karşın çoğu zaman fazla mesai yapıldığını, hafta sonları dahi çalıştığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkilinin ihale makamı olduğunu , davacı ile arasında hizmet akdi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre,davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla mesainin yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2012 yılında Cebeci kampüsünde 3 ay boyunca haftada 6 gün , 08:00-18:00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmeyle çalıştığı kabul edilerek haftalık fazla çalışma süresi belirlenmiştir. Çalışma saatlerine ilişkin kabuller isabetli ise de günlük 08:00-18:00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme ile 9 saat çalışan davacının haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hatalı hesaplama ile onbeş saat fazla mesai yapıldığının kabulü isabetsizdir. Anılan sebeple, davacının Cebeci kampüsünde 2012 yılında üç ay boyunca haftalık dokuz saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek, buna göre fazla çalışma ücreti yeniden hesaplanmalıdır.
3-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def"inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def"ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def"i dikkate alınmaz.
Somut olayda davacının 29.12.2014 tarihli ıslah dilekçesinin davalıya 07.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 09.01.2015 tarihi itibariyle süresinde zamanaşımı def"inde bulunduğunun anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def"i değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.