21. Hukuk Dairesi 2017/3622 E. , 2018/5628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı murisinin, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının murisi..."ün 01/03/2005-24/05/2006 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının murisi olan eşi..."ün davalıya ait işyerinde 01/04/2005-24/05/2006 tarihleri arasında çalıştığının tespitine ilişkin 03/05/2013 tarihli 2010/281 E.-2013/320 K. sayılı kararı davalı Kurum vekilince temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda;Dairemizin 11/06/2014 tarihli, 2013/12926 E. 2014/13392 K. sayılı ilamı ile " işveren olduğu iddia edilen ..."ın vergi kaydını ilgili Vergi Dairesinden getirtmek, davalının vergi kaydının bulunmaması halinde davalıya ait işyerinin faal olup olmadığını kolluk ve Belediye marifeti ile araştırmak , vergi dairesi ,meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulduğu, Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Yapılacak iş, davacı murisi ..."ün çalıştığı iddia edilen işyeri açık adresi davalı ve davacıdan yeniden sorularak ihtilaf konusu dönemde bu adreste elektrik ve su aboneliğinin kime ait olduğunu araştırmak, işyerinin mülkiyetinin kime ait olduğunu belirlemek, varsa davalıya ait kira kontratının sunulmasını istemek, davalı işyerinin su dağıtımı yapan bir işyeri olduğu beyan edildiğinden hangi firmaya ait su dağıtımı yapıldığı tespit edilip, bu firma ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunup bulunmadığını ilgili firmadan sormak, uyuşmazlık konusu dönemde davalı ..." a ait vergi kaydı bulunmadığından işyerinin varlığı ve fiilen faal olup olmadığı ortaya konulmadan davacının murisinin çalışmasının tespitine karar verilemeyeceği hususu dikkate alınarak davalıya ait işyerinin faal olup olmadığını kolluk ve Belediye marifeti ile titizlikle araştırmak , vergi dairesi ,meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek ve gerekirse dinlenen tanıkların yeniden beyanlarına başvurmak suretiyle ,gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.