20. Hukuk Dairesi 2019/5048 E. , 2019/7018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ..... köyünde bulunan 124 ada 303, 305, 407, 408, 437 parsel sayılı sırasıyla 1.789,58 m2, 1.094,18 m2, 2.241,04 m2, 2.794,60 m2, 9.335,54 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ahşap samanlık garaj ve avlusu, bahçe, tarla, tarla, tarla niteliklerinde ... adına, 124 ada 304 ve 406 parseller ise sırasıyla 783,51 m2, 1.116,68 m2 yüzölçümüyle tarla vasfında ... adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili 25/03/2003 havale tarihli dava dilekçesi ile 124 ada 303, 305, 407, 408 ve 437 parsel sayılı taşınmazların müvekkilinin tapuları kapsamında bulunduğunu ve 30 yıldır kesintisiz olarak kullanıldığını beyanla davalı adına yapılan tespitin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2003/94 Esas sayılı dosyada davacı vekili, 124 ada 304 ve 406 parsel sayılı taşınmazların müvekkilinin tapuları kapsamında bulunduğunu ve 30 yıldır kesintisiz olarak kullanıldığını beyanla davalı adına yapılan tespitin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/638 sayılı esasında açtığı davada görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine gönderilmiş, 124 ada 303, 304, 305, 406, 407, 408 ve 437 parseller yönünden tefrik edilerek temyize konu dosya ile birleştirilmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ..... köyü 124 ada 437 parsel sayılı taşınmazın yapılan tespitinin iptaline ve dava.... oğlu, ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 124 ada 303 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ..... oğlu, ... adına tapuya kayıt ve tesiline; 124 ada 305 parsel, 124 ada 407 parsel ve 124 ada 408 parsel sayılı taşınmazların yapılan tespitlerinin iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine; birleşen 2003/94 Esas 2010/5 Karar sayılı dosyasında....köyü 124 ada 304 parsel ve 124 ada 406 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açmış olduğu davanın reddine; 124 ada 304 parsel ve 124 ada 406 parsel sayılı taşınmazların yapılan tespitlerinin iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine; birleşen 2015/17 Esas - 2015/20 Karar sayılı dosyasında..... köyü 124 ada 303, 304, 305, 406, 407 ve 408 ve 437 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın derdestlik nedeniyle reddin karar verilmiş davacı ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 24/02/2003 – 26/03/2003 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
1- Orman Yönetiminin temyiz itirazları bakımından; Orman Yönetimi hükmü temyiz etmiş ise de, Orman Yönetiminin bu taşınmazlara yönelik usulünce açılmış bir davası bulunmadığı gibi, kişi tarafından açılan görülmekte olan davaya da harcını yatırmak suretiyle 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi kapsamında katılımının olmadığı, mahkemece davaya dahil edildiği bu nedenle Orman Yönetiminin davada 6100 sayılı HMK"nın öngördüğü şekilde taraf sıfatını kazanmadığı, davada taraf sıfatı olmayanın hükmü temyiz hakkı bulunmadığına göre Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2- Davacı ...’ın temyiz itirazları bakımından; davacının temyiz süresi geçtikten sonra Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin tebliği üzerine 29/07/2016 tarihinde temyize cevap ve temyiz dilekçesi sunarak temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
Bu noktada katılma yolu ile temyiz konusu ve ilkeleri açıklanmalıdır. Zaman bakımından uygulanması gereken mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433/2. maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, temyiz kanun yoluna başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile vereceği cevap dilekçesi ile temyiz kanun yoluna başvurabilir. Bu şekilde temyiz kanun yoluna başvurulma şekline “Katılma Yoluyla Temyiz Başvurusu” adı verilir.
Bilindiği üzere katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. (Y. HGK. 21.01.2009 T. 2008/5-798 E.; 2009/9 K.) Daha açık bir anlatımla; katılma yolu ile temyiz talebinin incelenebilmesi asıl temyiz talebinin usulî bir nedenle reddedilmemesi koşuluna bağlıdır. Asıl başvuru usulî bir sebeple reddedilirse katılma yolu ile temyiz talebi de reddedilecektir. Katılma yolu ile temyiz talebinin mukadderatı asıl temyiz talebinin incelenmesine bağlıdır. (Y.15.HD. 07.10.2019 T. 2019/101 E.-2019/3778 K.)
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; gerekçeli kararın davacı vekili Av. ...’a 27/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren 15 günlük süre içinde davacı tarafça temyiz yoluna başvurulmadığı, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin 22/07/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davacının 29/07/2016 tarihinde temyize cevap ve temyiz dilekçesi sunarak temyiz yoluna başvurduğu anlaşıldığına ve Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin taraf sıfatı bulunmadığından reddine karar verildiğine, davacının katılma yoluyla temyiz etme imkanı bulunmadığı ve gerekçeli karın tebliğinden itibaren 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi göndermesiyle HMK’nın 437. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre de geçmiş bulunduğuna göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle, davacının temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, temyiz harçlarının istek halinde iadesine 28/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.