
Esas No: 2021/2309
Karar No: 2021/2791
Karar Tarihi: 10.09.2021
Danıştay 13. Daire 2021/2309 Esas 2021/2791 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/2309
Karar No:2021/2791
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bağımsız Denetim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sermaye piyasasında bağımsız denetimle yetkili kuruluşlardan olan davacı şirketin, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 1. ve 96. maddesi ile Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ'in ikinci kısmının 30. maddesi uyarınca sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetinde bulunma yetkisinin iptal edilmesine ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu Muhasebe Standartları Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı yazıyla bildirilen Sermaye Piyasası Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararınn iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda, davacı şirket Yönetim Kurulu Başkanı/Sorumlu Ortak ve Başdenetçisi dava dışı R.K.'nin sermaye piyasasında bağımsız denetim yetkisinin süresiz olarak yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle görülmekte olan dava ile bağlantılı Mahkemelerinin … sayılı esasına açılan davada alınan 19/11/2019 tarihli ara kararına istinaden Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve 19/12/2019 tarihinde Mahkeme kaydına alınan ara kararı cevabında … Bağımsız Denetim A.Ş.'nin … Cumhuriyet Başsavcılığı'nın … sayılı soruşturmasında FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı şirketlerden olduğunun belirtildiği, davacı şirkette bir dönem çalışan İ.B. hakkında birçok istihbari mahiyette bilgiye yer verildiği; davacı şirket Yönetim Kurulu Başkanı/Sorumlu Ortak ve Başdenetçisi dava dışı R.K. hakkında İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü'nce verilen ara kararı cevabında, "Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS) üzerinden yapılan araştırma sonucunda yazıda bahsi geçen şahsın 23/07/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 667 sayılı KHK ile kapatılan ... … Derneği'nde kurucu üyeliği ve 29/09/2011-20/04/2016 tarihleri arasında Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevinde bulunulduğu, 08/12/2005 tarihinde kurulan, 27/04/2016 tarihinde feshedilen ... … Derneği'nde 04/04/2006-20/02/2009 tarihleri arasında denetim kurulu asil üyeliği görevlerinde bulunduğu" hususlarına yer verildiği, bunun dışında da davacı şirket hakkında bir takım istihbari hususta bilgilere yer verildiğinin anlaşıldığı,
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca sermaye piyasası mevzuatına aykırı hareket edildiğinin tespit edilmesi üzerine davalı idarece kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sermaye piyasalarının adil, şeffaf, etkin ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişiminin sağlanması amacıyla takdir yetkisini kullanmak suretiyle FETÖ/PDY'nin finans ve denetim yapılanması içerisindeki bağımsız denetleme firmaları arasında yer aldığı bilgisi verilen, ortak ve çalışanlarından bir kısmı hakkında da terör örgütü ile irtibat ve iltisakın ortaya konulduğu … Bağımsız Denetim A.Ş.'nin organizasyon yapısının sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyeti yürütmeye uygun olmadığı değerlendirilerek … Bağımsız Denetim A.Ş.'nin sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetinde bulunma yetkisinin iptal edilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; uyuşmazlıkta, davalı idarece davacı şirketin 6362 sayılı Kanun'a, Kanun'a dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiğinin tespit edildiği gerekçesiyle sermaye piyasasında bağımsız denetim yetkisinin iptal edildiğinin belirtildiği, işlemin gerekçesine ilişkin dayanağın ise FETÖ/PDY'nin finans ve denetim yapılanması içerisindeki bağımsız denetleme/serbest mali müşavirlik firmaları arasında yer alan davacı şirketin ve şirket Yönetim Kurulu Başkanı/Sorumlu Ortak ve Başdenetçileri R.K., H.K. ve B.Ş. ile şirket çalışanı İ.B. ve diğer ortak ve çalışanlarından A.Y., M.K. ve A.C.'nin devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara; üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmasından dolayı denetim mesleğinin gerektirdiği şeref ve haysiyete uymayan bir durumunun bulunması nedeniyle şirketin kuruluş şartlarını kaybetmesi olarak gösterildiğinin görüldüğü,
Ancak, davacı şirketin Kanun'a, Kanun'a dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiğinin tespit edildiği gerekçesiyle bağımsız denetim yetkisi iptal edilmiş ise de, davalı idarece davacı şirketin belirtilen hususlara aykırı hareket ettiğine ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği, davacı şirketin FETÖ/PDY'nin finans ve denetim yapılanması içerisindeki bağımsız denetleme/serbest mali müşavirlik firmaları arasında yer aldığından bahisle devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara; üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı olmasının Kanun'a, Kanun'a dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiği sonucuna nasıl varıldığının davalı idarece gerekçeleri ile ortaya konulamadığı,
Bu durumda, sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetinde bulunma yetkisinin hangi hâllerde iptal edileceği düzenleme altına alındığından, kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuat hükmü ile verilmeyen bir yetkiyi kullanamayacağı ilkesi doğrultusunda, davacı şirket hakkında belirtilen hususlara ilişkin açılan herhangi bir davanın bulunmadığı da dikkate alındığında, dava konusu işlemde ilgili mevzuat hükümlerine uygunluk, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararda bağlantılı davalarda gerçek kişi davacılar bakımından benimsenen gerekçeden hareket edildiği, oysa davacı şirket bakımından Kurul işleminin, kuruluş şartlarının kaybedilmesi gerekçesi ile tesis edildiğinden tümüyle mevzuata uygun olduğu, dava konusu işlemin 6362 sayılı Kanun'un 96. ve Seri:X, No:22 sayılı Tebliğ’in 30. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine dayandığı, davacının bir bağımsız denetim şirketi olup kuruluş şartlarını kaybetmesinin yetki belgesinin iptal edilmesi nedenleri arasında açıkça düzenlendiği, kuruluş şartlarından birinin de “organizasyonunun sermaye piyasasında bağımsız denetim işini yürütecek düzeyde olması” olduğu, sorumlu ortak başdenetçileri ile çalışanlarının, FETÖ ile irtibatı, iltisakı, MİT ve EGM tarafından ortaya konulmuş olan, kendisi FETÖ ile irtibatlı şirketler listesinde yer alan davacı şirketin bu organizasyon yapısının, güven ve açıklık içerisinde işlemesi gereken sermaye piyasalarında bağımsız denetim işini yürütecek düzeyde olmadığının açık olduğu, 6362 sayılı Kanun'un “Amaç” başlıklı 1. maddesi uyarınca Kurul'un kendisine verilen yetki çerçevesinde sermaye piyasasının güvenilirliğini sağlarken, diğer hususların yanı sıra kamu düzenine aykırı bir husus bulunup bulunmadığı ve milli güvenliğe ilişkin hususlar yönünden de değerlendirmelerini yaptığı, bu kapsamda davacı şirketçe kuruluş şartlarının kaybedildiğinin tespit edilmesi üzerine, Kurulca her idari işlemin en temel amacı olan kamu yararının sağlanması ve özel olarak sermaye piyasalarının adil, şeffaf, etkin ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişiminin sağlanması amacıyla, davacı şirketin sermaye piyasasında bağımsız denetim yetkisinin iptal edilmesinin uygun görüldüğü, dava konusu Kurul kararında yetki belgesinin iptal edilmesinin, adli suç işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen diğer yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan, geçici olmayan ve nihai sonuç doğuran bir tedbir niteliğinde olup, bu yapı ve oluşumlara aidiyeti, irtibatı ve iltisakı olduğu açık olan davacı şirketin, sermaye piyasalarında bağımsız denetim yapması güven ve açıklık içerisinde işleyen piyasalar bakımından uygun görülmediği, dava konusu olayda da, davacı şirket ile sorumlu ortak başdenetçileri ve çalışanlarının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakının tespit edilmiş olmasının davacı şirketin güvenilirliğini sorgulanır hâle getirdiği, bu çerçevede, davacı şirket hakkında bu tespitlere dayalı açılmış bir dava bulunmasını arayan Bölge İdare Mahkemesi kararının haksız ve mesnetsiz olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, şirketleri hakkında Kanun'a, Kanun'a dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurul'ca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiğini gösteren bir tespit ileri süremediği, kurucu ortakların olumsuz itibara sahip olduğunu, mesleğin gerektirdiği şeref ve haysiyete uymayan davranışlarda bulunduğunu ispatlayamadığı, tesis edilen idari işlemin tek gerekçesinin kuruluş şartlarını kaybetmesi değil, kurucu ortaklarda olduğu gibi şirketin de FETÖ/PDY ile irtibat veya iltisaklı şirketlerden olduğu iddiası olduğu, doğruluğu ayrıca teyit edilmeden, delil vasfı taşımayan, MİT'ten alınan bilgiye dayanarak şirketin kuruluş şartlarını taşımadığı veya olumsuz itibara sahip olduğu gibi bir sonuca varılamayacağı, yapılan araştırmanın eksik olduğu, şirketin doğrudan irtibat veya iltisakının tespit edilemediği, idarenin takdir yetkisini kullanırken, yasaların lafzına ve ruhuna uygun hareket etmek zorunda olduğu, şirketin hangi eyleminin kamu yararına aykırı olduğu, sermaye piyasalarının adil, şeffaf, etkin, rekabetçi bir ortamda işleyişini ve gelişimini engelleyen ne türlü söz ve eylemlerinin bulunduğu açıklanmadan ve delilleri ortaya konulmadan kullanılan takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı, hukuka uygun olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, … İdare Mahkemesi'nce ve … İdari Dava Dairesi'nce verilen kararlarda davacı şirket unvanı sehven "… Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti." olarak yazılmış ise de, dava dilekçesi ve eki vekâletname ile davacı vekili Av. …'in 03/12/019 tarihinde Mahkeme kaydına alınan beyan dilekçesinden davacı şirket unvanının "… Bağımsız Denetim A.Ş." olduğu görülerek, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 10/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.