Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4727
Karar No: 2019/7019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/4727 Esas 2019/7019 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/4727 E.  ,  2019/7019 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... ile asli müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Davacılar 02.08.2007 tarihli dava dilekçesiyle zilyetliklerinde bulunan taşınmazın ... tarafından kamulaştırıldığını ve asliye hukuk mahkemesinin 2006/466 - 455 sayılı dosyasıyla ... tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil için dava açıldığını ancak Hazinenin zilyetliğe itiraz ettiğini bildirerek, taşınmazın zilyet olduklarının tespiti ile kamulaştırma bedelinin kendilerine ödenmesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır.
    Mahkemece Kdz. ... ilçesi,... köyünde bulunan kamulaştırma projesinde 29 parsel numarası ile gösterilen, kuzeyinde Tacettin Dursun tarlası, güneyinde ... ve müşterekleri tarlası, doğusunda orman, batısında toprak yol bulunan, 3.072,48 m2 yüzölçümlü ve fen bilirkişisi Nevzat Erdoğan tarafından hazırlanan 05.03.2008 tarihli raporda işaretlenen kamulaştırmaya konu yerin üzerinde davacılar ... ve ..."ın zilyetlik hak sahipliğinin tespitine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 18/10/2012 tarih ve 2012/9066 E. - 2012/11822 K. sayılı kararı ile “Davacı gerçek kişiler ... tarafından kamulaştırılan 29 nolu kamulaştırma parseli içinde kalan taşınmazın zilyetliğinin kendilerine ait olduğunun tespiti istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında 29 nolu kamulaştırma parseli içinde kalan kısımda genel arazi kadastrosu yapıldığı ve bu kısım içinde kalan taşınmazların 117 ada 9, 118 ada 21, 22, 52, 15, 62, 70, 73, 55 ve 56, 120 ada 17, 48, 70, 71, 67, 68 ve 69 parsel numaraları aldığı, kadastro tespit tutanaklarının 21.02.2009 - 23.03.2009 tarihlerinde ilân edildiği anlaşılmaktadır. 29 nolu kamulaştırma parseli içinde kalan 118 ada 15 parsel sayılı taşınmaz 3895,48 m2 yüzölçümüyle davacı ..., 118 ada 62 parsel sayılı taşınmaz 2220,45 m2 yüzölçümüyle davacı ... ve 120 ada 68 parsel sayılı taşınmaz 856,98 m2 yüzölçümüyle davacı ... adına tespit edilmiş olup, tutanaklarının itirazsız kesinleştirildiği anlaşılmaktadır. Ancak, 29 nolu kamulaştırma parseli içinde kalan 118 ada 15 ve 62, 120 ada 68 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak kadastro tespitinden önce açılmış bulunan temyize konu dava bulunduğundan kadastro müdürlüğünce 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince bu parsellerin davalı olduğu bildirilerek ve malik haneleri boş bırakılarak sınırlandırılması ve tutanakların kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken, kadastro müdürlüğünce
    haneleri doldurularak tutanakların kesinleştirilmiş olması bir hüküm ifade etmez. Bu nedenle, 118 ada 15 ve 62, 120 ada 68 parsellerin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince malik
    haneleri boş sayılacağından ve 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince mahallî hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona ereceğinden bu nitelikteki dava dosyalarının görevli kadastro mahkemesine res"en devrolunması zorunludur. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
    Bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri gereğince mahkemece görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının yetkili ve görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacı ... tarafından açılan davanın kabulüne, ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, müdahil davacı ... Yönetimi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 118 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Kdz. ... ilçesi,... köyü 18 ada 15 parselin (B) harfi ile gösterilen 863,99 m2 yüzölçümlü kısmında kullanım hakkı ... Genel Müdürlüğünde olmak üzere Hazine lehine, üzerine ağaç dikmemek ve bina ve sair sabit yapı yapmamak kaydı ile irtifak hakkı bulunduğunun ilgili sütuna şerh edilmesine, yine beyanlar hanesine, “3303 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlardan mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunulamaz” şerhinin yazılmasına... ... ilçesi,... köyü 118 ada 62 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 118 ada 62 parselin (B) harfi ile gösterilen 765,39 m2 yüzölçümlü kısmında kullanım hakkı ... Genel Müdürlüğünde olmak üzere Hazine lehine, üzerine ağaç dikmemek ve bina ve sair sabit yapı yapmamak kaydı ile irtifak hakkı bulunduğunun ilgili sütuna şerh edilmesine, yine beyanlar hanesine, “3303 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlardan mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunulamaz” şerhinin yazılmasına...... köyü 120 ada 68 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve ... ile asli müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış ve 28.10.2008 tarihinde kesinleşmiştir.
    Her ne kadar mahkemece zilyetlikle kazanma şartları oluştuğu gerekçesiyle 118 ada 15 ve 62 parsel sayılı taşınmazların davacı kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de; davacılar tarafından açılan... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/339 E. - 2008/209 K. sayılı dosyasında, mahkemece davanın kabulüne karar verilen 3.072,48 m2"lik taşınmaza ilişkin hükmün davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmediği, Hazinenin temyizi üzerine Dairemizin 2012/9066 - 11822 E.K. sayılı kararıyla hükmün bozulduğu anlaşılmış olup, hüküm veren kadastro mahkemesince asliye hukuk mahkemesinde dava konusu edilen 3.072,48 m2"lik taşınmaz bölümünün eldeki davaya konu 118 ada 15 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki yeri tespit edilerek dava konusunun açıklığa kavuşturulmamış, yine bir kısmı laden ve funda türü maki bitkileri ile kaplı olan çekişmeli taşınmazların tamamının kişiler adına tesciline karar verilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1985-1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ...
    mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, öncelikle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesinin “...Henüz kesinleşmemiş olan davalara, kaldıkları noktadan bu Kanunda öngörülen esas ve usul dairesinde devam olunur...” hükmü de gözetilmek suretiyle davacı gerçek kişilerin... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/339 Esasında dava konusu ettiği taşınmaz bölümünün eldeki davaya konu 118 ada 15 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki yeri tespit edilmeli, getirtilen eski tarihli belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ... mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp taşınmazların üzerindeki funda ve laden kaplı kısımları krokide açıkça gösterilerek bu bölümlerin yüzölçümleri ayrıca hesaplanmalı ve taşınmazların üzerindeki funda ve laden kaplı kısımların zilyetlikle kazanılmayacağı gözetilerek davacı gerçek kişiler tarafından kullanılan ve dava konusu edilen yerler bakımından dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, taşınmazların tamamı hakkında 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve ... ile asli müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi