Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18825
Karar No: 2018/5652
Karar Tarihi: 26.06.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18825 Esas 2018/5652 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18825 E.  ,  2018/5652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan ..... Trafik İş Tic.San.A.Ş.ve ... .... Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    KARAR
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz kapsamı ve nedenlerine göre davalılar .... Trafik İşaretleri Tic San. A.Ş. vekili ile davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, sigortalının 23/07/2013 tarihli iş kazası sonucu vefatı nedeniyle hak sahibi davacı eş ve çocuk ile anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı eş lehine 165.685,10 TL maddi, davacı çocuk lehine 46.313,12 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 23/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz oranı ile birlikte davalılar sigorta şirketlerinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin reddine, Davacı eş ve çocuk için 200.000,00 TL’şer, Davacı anne ve baba için 100.000,00 TL’şer manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz oranı ile birlikte davalılar .... Trafik İşaretleri Tic San AŞ ve .... Sigorta AŞ şirteninden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere gerek mülga 818 sayılı B.K."nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de; hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların ... ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Bu ilkeler gözetildiğinde, davacıların tamamı yararına hükmedilen manevi tazminatların fazla olduğu açıktır.
    3- Gerek mülga 818 sayılı B.K."nun 101 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 117. maddesi hükmüne göre “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.”
    Sigortacının sorumluluğu haksız fiile dayanmadığı için, temerrüde düştüğü hallerde faizin başlangıç tarihi temerrüt tarihi olup, hak sahiplerinin sigortacıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü kanıtlanamaz ise sigortacının faiz yükümlülüğü dava tarihinden başlar.
    Hal böyle olunca, davacıların dava tarihinden önce davalı ... şirketine kazayı ihbar ettiği ve hasar dosyası açılıp açılmadığı araştırılarak, tespiti halinde bu tarihten itibaren temerrüte düştüğü kabul edilerek faiz işletilmeye başlanması; aksi halde ise davalı iş bu sigorta şirketi açısından faizin başlangıç tarihinin dava tarihi kabul edilerek dava tarihinden işleyecek faizle sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde kaza tarihinden itibaren işleycek faizle sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
    4- 6100 sayılı HMK’nun 339.maddesi gereğince “Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması hâlinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler hâlinde ödenmesine karar verilebilir. Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaşılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.”
    Somut olayda, davacı tarafın adli yardım talebinin 16/08/2013 tarihli ara karar ile davacı eş anne ve çocuk yönünden kabul edilirken; davacı baba ..... yönünden reddedildiği, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacı ...’ın yaptığı yargılama gideri hakkında hüküm kurulmuş iken; diğer davacıların adli yardımdan yararlanmaları nedeniyle hazineden karşılanan yargılama giderleri hakkında bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatların fazla olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun manevi tazminatları belirleyerek davalıların sorumluluğuna hükmetmek, davalı ... şirketinin temerrüt tarihinin tespiti ile tespit edilen tarihten itibaren faiz ile sorumlu olduğuna karar vermek ve adli yardımdan karşılanan yargılama giderlerinin taraflardan tahsili hakkında bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar ........ Trafik İşaretleri Tic San. A.Ş. ile davalı ...Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi