
Esas No: 2014/21326
Karar No: 2015/33468
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/21326 Esas 2015/33468 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Belediyesinde 1997 yılından 03.04.2012 tarihine kadar temizlik işlerinde çalıştığını, ücretlerinin ödenmediği gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/2-e. maddesi gereğince iş sözleşmesini feshettiğini, alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve bayram tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla mesainin yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yargılama sırasında dinlenen davacı tanık beyanına itibarla, davacının fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış ise de dosya kapsamından bir kamu kuruluşu olan davalı işyerinde üçlü vardiya sistemi ile çalışıldığı, üçlü vardiya sisteminde fazla çalışma yapılmasının mümkün olmadığı, bu hususun aksinin yazılı belge ile ispatlanamadığı, ayrıca davacının tek tanığının da davalı ile husumetli olduğu, bu sebeple beyanlarına itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, fazla çalışma ücreti talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.